29 Şubat 2012

Okullu mu? Alaylı mı?



(Esas kaynağından seyretmek isterseniz, bağlantı burada)

Hep bir ikilemdir ya, okullu olmak mı, yoksa alaylı olmak mı daha iyidir? Kim daha çok bilir? Çok okuyan mı? Çok gezen mi?

Sizi Bunker Roy ile tanıştırmak istiyorum.(Kendisini ve yaptıklarını Permakültür Türkiye grubuna yazdığı e-posta vasıtasıyla bizlere tanıştıran İnci Gökmen'e de teşekkür etmek istiyorum)

Bunker Roy, Hindistan'ın en elit ve züppe okullarından birisinden mezun olduğunu söylüyor. Okulu bitirip, köyde yaşamak, çalışmak istiyorum dediğinde annesi yanından kaçmış ve senelerce onunla konuşmamış. Kendisini, yıllarca onu yetiştiren ailesine hıyanet etmekle suçlamış. Ama Bunker Roy neler başarmış, onun dilinden dinleyin lütfen. Çevirenlere teşekkürler, sayelerinde Türkçe alt yazı imkanı da var.

Ben, kraliçeye kim olduğunu söyleyen özgüveni sonsuz 12 yaşındaki çocuğa, kaplan kadınlara bayıldım... Aslında sunumun her bir cümlesi derinden etkiledi beni.

Aklıma Cumhuriyetin ilk yıllarındaki Türkiye, ülkemin becerikli kadınları, çocukları geldi... nefis bir proje olarak başlamış olan, bugünlerde herkesin hep andığı Köy Enstitüleri geldi... Akın amcanın çocukluk anıları, rahmetle andığımız babasının anıları geldi...

Uzun lafın kısası, seyredin ve kendi dersinizi çıkartın derim...

20 yorum:

Adsız dedi ki...

Sevgili Berceste, merhaba.Bu paylaşım için seni alkışlıyor ve canı gönülden teşekkür ediyorum.Sevgilerimle.

Adsız dedi ki...

Heyecanımdan eklemeyi unuttum, hayatımda bir, yalnızca bir, branşında çok iyi olduğunu düşündüğüm, etkilendiğim yalnızca bir öğretmenim oldu.O bir Köy Enstitüsü Mezunu öğretmendi ve maalesef ondan okulda değil, üniversite hazırlık için gittiğim kursta eğitim alma şansını yakalayabildim.Hoşçakal güzel insan.

Fatma dedi ki...

Harika bir paylaşım, teşekkürler, ilham verici ve dürtükleyici bir konuşmaydı:)

yeliz dedi ki...

köy enstitüleri deyince aklıma geldi.
artık olmaması ne büyük bir kayıp bizler için.
paylaşım için teşekkürler

http://gununcorbasi.blogspot.com/2011/11/koy-enstituleri-masal.html

ibeking dedi ki...

sağol dilekcim, aydınlattın bizi, biz de herkese izlettirelim.bir de köy enstütülerini kapatan zihniyete ne diyim ben? böyle olur muydu türkiye kapatılmasalardı, dinle halkım sömürülür müydü??

NAZLICA dedi ki...

Harikaydı Sevgili Berceste teşekkürler.Yine de okullu birinin rehberliğine ihtiyaç duymuş alaylılar. Her ikisine de ihtiyaç var gibi geliyor bana. Sevgiler

Meyvelitepe dedi ki...

Çok güzeldi Dilek, teşekkürler paylaşım için.
Dünyayı düzeltecek birileri varsa onlar da kadınlardır diye düşünüyordum, iyice emin oldum:)

MeRaiL dedi ki...

Cok etkileyici Dilek'cim, insanin icinden geciyor, bakin yoktan var etmek buna derler, elindekinin degerini bilmek budur..

O kadar kIziyorum bir cok seye, insanlarin resmen gelisimini istememlerine.. Koy enstitusleri kalmis olsadi olurmuduk boyle, insanimiz daha bilincli olurdu, bilirdi elindekinin degerini..
Paylasim icin cok tesekurler Dilek'cim..

Benden Bizden dedi ki...

Harika bir paylaşım, çok sağol Dilekcim. Köy Enstitüleri konusunda da yorumculara katılıyorum, çok büyük bir kayıp.

Oglak Kizlari dedi ki...

Dilek,

Herkes uyuyor, sonra mutlaka gelip bakacağım.

Yazarken salak gibi yavaş konuşan anne Çiğdem

aysunberktayozmen dedi ki...

çok etkilendim.İnsanoğlunun yapabilleceği şeyler okadar fazla ki aslında, yeterki yapmak istesin.
Hepimizin doğa için,insanlık için yapabileceğimiz pek çok şey var.Bunları yapmak için henüz geç değil. Teşekkürler.

Evren dedi ki...

Gozlerim dolu dolu izledim, cok duygulandim... ne guzel isler bunlar, ne guzel bir sistem kurmuslar! Paylasim icin cok tesekkurler!

ÇokBilmiş dedi ki...

EN üzüldüğüm şeydir: Kente gelen gençler, köyde kalan yaşlıların bilgilerine artık ihtiyaç duymazlar ve aslında nesilden nesie geçerek paylaşılacak bilgiler yaşlılrla birlite toprağa karışır gider...
Anneannem de babaannem de kayınvalidem de öutfakta harikalar yaratırlardı. Çevremde dikiş diken, örgü ören pekçok kadın vardı. Ama hiçbirisi benimle bilgilerini paylaşmaya yanaşmadı. Çünkü ben okuyup büyük adam (!) olacaktım. Şimd, kızım o bilgilerin hepsini öğrensin diye uğraşıyorum. Ben de onunla birlikte öğreneceğim umarım, biraz geç de olsa...
İnterneti de en çok bunun için kullanıyorum: Bazı insanların bildiği, nesilden nesile aktarılmış veherkesin bildiğini sandığı ve bu nedenle çoğunlukla anlatmadığı bilgileri öğrenmeye çalışıyorum. Her ne kadar bana hayatı öğretecek yaşlı kadın kalmadıysa bile etrafımda, en azından internetin varlığından dolayı şanslıyım :(

Berceste dedi ki...

Aheste Beste, ne güzel ki, bir Köy Enstitüsü mezunuyla tanışmışsınız, ondan eğitim almışsınız. Alkışların hepsi onlara ve yalınayaklara :)

Dilerim bizleri de harekete geçirir Fadiş.

Akın amcanın dilinden dinledin mi Yeliz? Onun linkini de ekledim yazıya. Bir oku lütfen! Sarsılıp kendimize gelme zamanımız!

Evet lütfen paylaşalım İpek. Birilerine, en önemlisi de kendimize itici güç olsun bu. Hele eğitim sistemimizin iyice zıvanadan çıkartılmaya çalışıldığı bugünlerde...

Beden dilinin kullanımı ne kadar önemli değil mi Nazlım? İkisi de elbet ama ne okullar bitirenler gördük! Önemli olan okuduğunu faydalı kaynak yaratmakta kullanmak. Kendi kaynaklarını doldurmakta değil!

Siz de o hanımlardan birisiniz Meyvelitepe, ben buna çok inanıyorum. Hayatımıza dokunuşlarınız harika!

Sözle kalmasın ama bunlar Meral, birşeyler yapalım, bir yerden ucundan tutalım...

BB, Meral'e söylediğimi yineliyorum, ucundan tutalım. Anne olarak, eğitimli bireyler olarak...

Ben çareyi kulaklık takmakta buldum Çiğdem :) Sen gürültü yapanları susturdun mu? :P Gelebilir miyim artık sana?

Elbette Aysun hanım, elbette... Sizin bir fırça darbeniz yeter :)

Evren, ben inanıyorum ki, senin önderliğinde de böyle bir hareket başlayacak! Donanımın çok kuvvetli olarak izindesin. Üstelik evde minik bir de deneğin var :)

Berceste dedi ki...

Çok Bilmiş, sen yorum yazarken, ben de yorumlara cevap veriyormuşum! Bir yayımla dedim, senin yorumunla karşılaştım :) Evet haklısın, ama bir de o bilgilerin doğru ve yanlışlarının ayıklanması meselesi var. Senin gözün şu anda onu ayırt edebilir durumda. Bunu da unutma derim ;-) O gözle de yeni bir neslin üyesini yetiştirmek, sana eksik verileni önce kendinde, sonra da çocuğunda tamamlamak, bunu farkedebilmek bir erdem!
Sahi, biz ne zaman yüzyüze görüşeceğiz, sana dikiş, nakış öğretesim var :)

dikiş-terapi dedi ki...

Paylaşım için çok teşekkürler. Ben okullu alaylı kıyaslamasının gerekli olmadığını çünkü ikisinin çok farklı donanımlara sahip olduğunu düşünüyorum. Bu showdan da bunu çıkarıyorum zaten. Bunker Roy'un başardığı şeyi ancak ve ancak iyi eğitim almış birisi başarabilir ki kendisi açıklıyor aldığı eğitimi. Bunker Roy'lar Kaplan Anneleri ve diğerlerini ortaya çıkarabilir, kaplan anneler en fazla kaplan kaplan anneleri...

dikiş-terapi dedi ki...

Kaplan kadınlara niye kaplan anneler dedim bilmem

Berceste dedi ki...

İşbirliği en güzeli değil mi Dikiş Terapi? Okullu, alaylı dayanışması olmuş ne güzel. Bazen çekişmeler de olur, onun yerine birlikten kuvvet doğar demişler. Anne olunca kadın daha fazla kaplanlaşıyor galiba, belki o yüzden öyle demişsindir ;-) Sevgiyle...

Adsız dedi ki...

Hostu tesekkurler :)
Ben "cok gezen mi cok okuyan mi" ya cevap her ikisi de diyorum. Birbirinden ayiramam.

B5

Berceste dedi ki...

Ben de ayıramıyorum ikisini Başak! Eğitimde insanların özellikleri önemli. Kimisi görünce daha iyi aklında tutar, kimisi okuyunca, kimisi de dinlerken... Bunu bilip kaynakları kullanabilmeli.