30 Ekim 2006

Cadılar Bayramı


Cadılar bayramı ve süslemeleri ile ilk 1999'da Paris'te karşılaştım. Azizlerin ruhu günü diye bir gün kutlanıyordu orada, bütün kiliselerde törenler düzenleniyordu ve insanlar, ölmüşlerinin mezarlarını ziyaret ederek çiçek bırakıyorlardı. Hatta Montmartre'a giderken yolumuzu kaybettik, Montmartre yerine kendimizi mezarlıkta bulduk. İnsanlar da bu turistler ne arıyorlar mezarlıkta diye bize tuhaf tuhaf baktıydı ! O zamanlar Azizlerin ruhu gününün, cadılar bayramı ile tesadüfen çakıştığını düşünmüştüm ama bu yazıyı yazmak için araştırdığımda anladım ki, o gün ile bizzat alakalı. Azizlerin ruhu günü, 4.yüzyıldan beri kutlanmakta imiş. Hristiyanlıkta her gün bir aziz ve azizeye adanmış, günü olmayanlar için de Azizlerin ruhu günü düzenlenmiş meğerse.
Keltlerin Samhain törenlerinden, Azizlerin ruhu gününe, Azizlerin ruhu gününden de cadılar bayramına hikaye epey uzun....

İngiltere'ye yerleştikten sonra Kew Gardens 'ı bir de sonbaharda ziyaret edelim demiştik ve yazıya eşlik eden bol kabaklı fotoğrafları orada çektik. Gittiğimiz dönem hem "Cadılar Bayramı" na, hem de "Elma Günü" ne denk gelmiş meğerse.Pek süslü, pek güzeldi Kew. Renklerle gözlerimiz şenlendi.

Bu ülkeye geldiğimde ilk başlarda apartman katında oturduğumuzdan, cadılar bayramı diyerek çocuklar kapımızı çalmamıştı ama müstakil evlerde oturan arkadaşlar anlatıyorlardı, ellerinde kovalar, üzerlerinde kostümler, çocukların kapı kapı dolaşıp "trick or treat" yani, "büyü ya da ikram" dediklerini; çocuklara şeker, çikolata, kurabiye vermek ya da onları etkileyecek bir maharet sergilemek gerektiğini... Biz de müstakil eve çıktıktan sonra, o geceler dışarıda olmuşuz hep ki hiç denk gelmedik çocuk milletine... Birşey vermezseniz suratınıza yumurta fırlatmaları olayı varolduğundan, ikide birde de bütün sokaklardan gelen çocuklara kapı açma durmunuz da sözkonusu olacağından, iyi ki de denk gelmemişiz diyorum. Bu akşama da ya kek yapmalı ya da evden kaçmalı !

Dünyadaki hemen hemen her adette olduğu gibi, bu bayramın da kökleri dinler öncesi, çok tanrılı döneme dayanıyormuş. Keltler, yeni yılı Kasım ayında güneşin bitişi, karanlık ve soğuğun başlangıcı olarak kutlarlarmış. Ekinler biçilir, stoklanır, evlerde ateşler söndürülürmüş. Ateşin söndürülmesi nedeni ile ev soğur, bu da kötü ruhları uzaklaştırırmış. Dönemin din adamları da törenler düzenler, dans edip ekinleri ve hayvanları kutsarlarmış. Cadılar bayramının, temeli sayılabilecek bu törenlere "Kasım" anlamına gelen "Samhain" denirmiş ve insanlar da hayvanların derilerinden ve kemiklerinden kıyafetler yaparak yürüyüşe katılırlarmış.
Hatta o dönemlerde ölülerin ruhlarının siyah bir kedi kılığında dünyaya döndüğüne ele geçirecek yeni bir canlı beden aradığına, bu ölü ruhu kaçırmak için de o kıyafetleri giyip, gürültü yaparak kediyi uzaklaştırdıklarına inanılıyormuş. Siyah kedinin uğursuzluk getirdiği inanışı da sanıyorum buradan gelmekteymiş.
Bana Samhain kelimesi, Şa'man kelimesini anımsattı, Şamanizm'de bu tür olaylar var mıdır ki? Kışın gelişi, hasat ve ekin olaylarından bir de saman kelimesini çağrıştırdı beynimde... Araştırmak lazım dedim kendi kendime!

Romalılar, Büyük Britanya'yı istila ettiklerinde adetlerini ve törenlerini de birlikte getirmişler. Pomona günü, ismini meyva ve bahçelerin tanrıçasından alırmış ve o da 1 Kasımda kutlanırmış. Simgesi de elmaymış. Yılların inancı ile Samhain ve Pomona törenleri birleşerek, aynı günde kutlanır olmuşlar. Milattan sonra 835 yılında Roma Katolik Kilisesi 1 Kasım tarihini Azizlerin ruhu günü olarak ilan ederek onları onurlandırmış. Yıllar sonra bu tarih 2 Kasım olarak isim de onların ölümleri ile onurlandırıldıkları inanışı ile Bütün Ruhlar Günü olarak değiştirilmiş. O gece büyük ateşler yakılır olmuş, geçit törenleri yapılır olmuş, insanlar aziz kıyafetleri, şeytan ve melek kıyafetleri giyip dolaşır olmuş. Hatta İngiltere'de, o devirlerde, ölülerin ruhları rahatça dolaşabilsinler diye her odada mum yakılmış ve onlar için şarap ile adına ruh keki dedikleri kekler hazırlanmış. O gece çocuklar sokaklara çıkıp şarkılar söyleyerek ölüler için para ya da kurabiye toplar olmuşlar.
Yıllardır kutladıkları adetlerinden sıyrılamayan insanlar tüm adetleri birleştirerek gene 31 Ekim'de Samhain ve Pomona gününün özelliklerinden olan elmalı, çerezli, kara kedili, sihirli geleneklerini Bütün Azizlerin ruhu ve Bütün Ruhlar gününün, şeytan ruhlu, ölülü, hayetli, iskeletli ve kafa taslı içeriği ile birleştirerek Cadılar Bayramını kutlamaya başlamışlar.

İngiltere'de eskiden bu kutlamaların içinde Jake-o'-Lantern denen kabaktan lambalar yaparak kapının önüne asmak, çocukların büyüklerine evin kapısını açık bırakmakla başlayıp daha da ağıra kaçan şakalar yapması, evlerin önüne cadı lambalarının asılması , içi su dolu bir kaba atılan elmalara el değdirmeden ağızları ile almaya çalışmak , alınan elmanın kabuğunun hiç kopartılmadan soyulması, bir varilin içine atılması, düştüğü yerdeki şekle bakarak gerçek aşkının adının ilk harfini orada bulmak, saklanbaç oynamak, hayalet hikayeleri anlatmak, komşunun kapısını gökgürültüsü kadar yüksek sesle çalmak, elmalı kek pişirerek içine para saklamak, bol bol çerez yemek, havai fişek fırlatmak varmış.

Amerika'ya bu adetlerin taşınması İrlandalılar ile olmuş. Oradan da bütün dünyaya yayılmış.

Sevgili Tijen'in bu konu ile ilgili çok ilgimi çeken bir yazısı var. Eskiden bizde de Beydağları halkınca kutlanan bir adet varmış. Adına Çoraz Geceleri denirmiş.... Gerisi mi? Onu da Tijen'in kendi cümleleri ve Bal Kabaklı Prasalı Pide tarifi ile birlikte buradan okumanızı öneririm. (Güncelleme - Zaman içerisinde yazının olduğu alan kapandığı için artık ulaşamıyoruz ancak sevgili Tijen'in Radikal'deki yazısına buradan ve onun yardımı ile bulduğum bir başka yazıya buradan ulaşabilirsiniz, teşekkürler Tijen)

Benim diyeceğim şudur ki, gayet renkli, bol şakalı, yiyecekli Cadılar Bayramı adetinin kökleri çok Tanrılı dönem ve de Hristiyanlık. Bu konuyu araştırırken Türkiye'de de kutlandığını görmek doğrusunu söylemek gerekirse benim içimi burktu. Evet çok renklilik güzel, evet başkalarının adetlerini bilmek ve onların adetlerini onlarla kutlamak güzel, ama bizim olmayan bir adeti kendimize has çok güzel olanları varken, onları unutmaya terketmişken alıp aynen kutlamak ise düşündürücü.
Sevgi ile kalın ve cadılara çok dikkat edin, onlar gerçek hayatın içinde de var, çok uzaklarda aramaya hacet yok !

26 yorum:

Punto dedi ki...

Cadılar bayramını duyardım ama bu kadar genis bilgisini okumamıştım. sagol.

Bildiğim kadarıyla tüm bu adetler ölümün korkutucu gerçeğine karşı oluşmuş. senin yazın üzerine bir kaç siteye girdim. Sitelerden aldığım bilgi şöyle:
Şamanist Türkler ölümün kötü ruhlardan kaynaklandığına inanırlar. Altay Türklerine göre, yeraltı dünyasının Tanrısı Erlik yeryüzüne gönderdiği görevlileri aracılığıyla insanların ruhlarını alarak hayatlarına son verirdi. Yakutlara göre ise ölüm, ruhun kötü ruhlar tarafından kapılıp yenmesidir. Bu ruhlar ise daha önce ölen atalarının serserice yeryüzünde dolaşan ruhlarıdır. Altaylılar üzüt, Yakutlar ise iör derler. Kazan Müslümanları ise buna ürek derler."
"Eski Türkler can ve ruh mefhumunu genel olarak tın (yani nefes) kelimesiyle ifade etmişlerdir." Ancak genel olarak "insanın ölürken canının bir kuş gibi uçup gittiği varsayılır: Orhun Kitabeleri'nde ölmek; uçmak, uçup gitmek olarak anlatılmıştır. Herhangi birinin ölümünden söz ederken ölmek kelimesi yerine kuşu uçtu ifadesi kullanılırmış."
Eski Türkler, ölen kişinin ruhunun, şaman tarafından özel bir merasimle yeraltı dünyasına götürülünceye kadar evde dolaştığına inanırlar; çünkü onlara göre ölü çevresinde olup bitenden haberdardır. Bu yüzden akrabalarına zarar verebileceği düşünülen ölü, merasimlerde etkisiz hale getirilmelidir."
Biraz iç karatan bir konu ama bilgi bilgidir.

Meltem dedi ki...

Ne güzel anlatmışsın zevkle okudum. Ama haklısın ben de bu cadılar bayramının Türkiyede kutlanmasından hoşnut değilim. Daha çok okullardaki yabancı öğretmenlerin marifeti galiba bu.

Ferhanca dedi ki...

Bende cadılar bayramının tam olarak neoldugunu şimdi okudum..bizlerle hiç alakası yok Türkiye bu aralar karükatürlerde çok geçiyor demek ki gerçektende kutlayanlar var...punto nun yazısıda çok guzel her ikinizede teşekkürler bilgilendirdiginiz için...kabakların görutulerı ve renkleri çok güzel ,fotograflar eklerseniz hoş görüntülere bakarız..çünkü degişik yerlerin ve etkinliklerin resimleri her zaman ilgimi çeker...sevgiler..FERHAN

Dilek'ce dedi ki...

Kabak ismi cesidi bilmiyorum diye her yil kabak mevsiminde sikayetlerinim;) Ömür her yil bir iki tane ögrenmekle tüm kabak isimlerine yetmez ama türk sarigi ismini ögrenmis oldum bu yil:)
SEvgiler

Berceste dedi ki...

İşte ben gazetecilik diye buna derim Punto amca. Araştırmalarınız ve sonuçları oldukça dikkat çekici. Bazen İngiliz, özellikle de İrlanda'lılar ile Türkler'in bir akrabalığı var mı diye düşünmüyor değilim ! Anlattığınız inanışlar da şu anda Müslümanlık inanışları ile bütünleşerek süregelen şeylere benziyorlar. Sonuçta Türklerin Müslümanlık inanışları içinde Şamanizm'den izler de var diye biliyorum. Çok teşekkürler bilgiler için.

Merhaba Şebnem, teşekkür ederim. Dediğin doğru olabilir. Diğer yandan da büyük bir pazar ve o pazarda ürünlerini satmak isteyen firmalar sözkonusu. Büyük oteller bu gece için ilanlar vermişler bile, internet ortamında dolu :(

Merhaba Ferhan, sana teşekkürler okuduğun için. Fotoğraflar eklerseniz demişsin o kısmı anlayamadım, çünkü ben eklemiştim, sende görünmüyorlar mı? Bir problem mi var? Yoksa daha fazlasını mı kastediyorsun? Sevgiler...

Adaşım, ömür biter kabaklar bitmez gibi bir durum sözkonusu sanırım :) Ben Türk Sarıklarını pek sevdim. Bulursam tohumundan alacağım. Hakikaten benziyor değil mi? Sevgiler...

Ferhanca dedi ki...

merhaba,devrik cümleden yanlış ıfade olmuş..fotograflar çok guzel ,kabakların fotograflarıda ilginç bunlardan daha çok eklerseniz iyi olur...çeşitli ve yeni yerlerin fotograflarıda güzel oluyor ...ben bunları kastetmiştim ..görüşmek üzere...ferhan..

Adsız dedi ki...

Bencede Cadılar Bayramının Türkiyede kutlanması doğru değil tamam eğlenceli bir şey ama kendi örf ve adetlerimiz artık unutulmuya yüz tutmuşken neden başka milletlerin gelenekleri peşinden koşuyoruz ki. Geçmişimize ve ananelerimize biraz saygı diyorum
Açıklayıcı bilgi için teşekkürler sevgilerle

MeRaiL dedi ki...

Fotograflar guzel,cadilar bayramina karsi ozellikle bi ilgim yok sadece kabaklarin degisik sekilde oluslari ve renkleri cok hosuma gider..!!
Bizim buralarda son senelerde gencler arasinda eglence olsun diye kutlanir.. sanirim dundu cadilar bayram..

Hulya dedi ki...

sevgili berceste;
yazinin zevkle okudum,masllah sana nasil guzel bulup anlatmissin.bende gecenlerde bize yemege gelne bir komsuma sormustum nerden cikmis bu cadilar bayrami diye oda waal hic dusunmedim bilmiyourm demisti,hey gidi guzel Arastirmaci akilli Turk kadini iste.
bende burdaki cadilar bayrami etkinliklerinden cok bunaldim,bir an evvel bitsede kurtulsak dedim,butun evlerinden onunde kendini asmis adamlar ve iskeletler var..Turkiyede boyle bir sein cok yayginlasmamasi icin ne yapilsa iyidir bence.
tekrar tebrikler
sevgiler

Adsız dedi ki...

canikom bende buraya ilk geldiim sene arastirmistim ne istir bu kabak cadi madi diye :) simdi tekrar bakmadim ama hatirladiim kadariyla (ki yaniliyor olabilirim) birde disarda büyük atesler yakarlarmis kötü ruhlari kacirmak icin! bide bende apartmanda oturuyorum ama buradakiler aman okadar kati cikmiyim demiyolar, maasallah zil susmuyo :) bende kapinin önüne koyuyorum bissürü seker artik :) rahatsiz etmeden alsinlar, gitsinler diye :) hatta bikeresinde yalnizdim gece, bayaa kocaman bi adam, kafasinda siyah bi motor kaskiyla calmisti zili, eh acmadim tabi, cocuk diil, ne olduu belli diil, delikten tek gözümü kapatmak sureti ile bakmakla yetinmistim :) öptüm canim :)

Pınarın Kulubesi dedi ki...

Berceste
özveri ile yazılmış bu yazından dolayı seni tebrik ediyorum.. Akademik makale gibi çok net ve ayrıntılı.. Bilgiler için sağol, ben görmedim hiç Türkiye'de kutlandığını, bu ara dışarda pek gezmiyorum, tvde seyretmiyorum ondan heralde..

Mr_TD dedi ki...

gecen bir programda gordum,hangi ulke oldugunu hatirlamiyorum,adamlar balkabaklarinin iclerini oyup minik sandal gibi seyler yaptilar,sonra iclerine girip yaristilar nehirde.Yetistirirken hangi gubreyi kullandiklarini merak ettim,herhalde fil gubresi :).Saka bir yana viyana hayvanat bahcesinde fillerin gubrelerini kova ile satiyorlar,bitkiler icin cok besleyici imis,ben almadim ,alanlarin yalancisiyim.
:)
TD

Berceste dedi ki...

Fotoğrafları beğenmene sevindim :) Teşekkür ederim. Elimden geldiğince ve de Blogger'ın izin verdiğince eklemeye çalışıyorum, çalışacağım. Bazen Blogger öldürüyor beni çünkü !

Sevgili ilk01, haydi bizim örf ve adetlerimiz içinden böyle birşeyler neler var bulmaya çalışalım??? Olmaz mı? Tijen'in yazısını da okumuş muydun?

Doğru Merail, rengarenk kabaklar pek güzel duruyorlar ama sadece o kadar :) Evet dün idi, ben de özellikle 31 Ekim'de yazdım o yüzden yazımı.

Çok teşekkür ederim Hülyalar...Ben de hem merakımı giderdim, hem de 5-6 web sitesinden günün anlamı ile ayrı ayrı yapılan adetleri öğrenerek çeviri yapıp yazıyı oluşturdum ve sizlerle paylaştım. Benden sonra merak edenler rahatça okuyup anlayabilsin diye. Bu ülkeye geldiğimden beri pek çok değişik adetle karşılaşıyorum ve temelini bilmediğim için de etrafımda neler olup bittini anlayamıyordum. Keşke birileri daha önce yazmış olsaydı diyordum. Benden sonrakiler için ben hazırlamış oldum :) Sevgiler...

Evet doğru hatırlıyorsun, ateşler yakarlarmış, Hıdrellez geldi onu okuyunca da aklıma, kaç kişi ateş üzerinden atlıyor artık acaba? Sizinkiler azimliymişler. Çok şükür bu sene gelen giden olmadı. Hatta goncama dedim eve erken gel, ben tirsabilirim diye :P Sen de iyi yapmışsın, tedbiri elden bırakmamakta fayda var elbette !

Teşekkür ederim Kulubeli Pınar arkadaşım :) Uğraştığıma deydi ise ne mutlu bana... Büyük otellerin reklamlarında gördüm ben taaa buralardan :)

Hocam nerelerdesin? Hangi ülke sınırlarında ikametin bu aralar? Bak o kabakları ben de Yabangülü Sonia'nın (Linki kişisel günlükler kısmında Berceste'de var) sitesini okurken görmüştüm. Anlaşılan Almanya'da yetiştirilmiş. Hatta yanlış hatırlamıyorsam Sonia da seneye yetiştirmeyi planlıyormuş. Sen bir iki kova al, Bodrum'daki güzel bahçesini şenlendirmek için baba TD'ye götürürsün, başkaları yapamadığından moda yaratmış olur ;-)

Adsız dedi ki...

Aaaaaaaaaaaaa... ben cadılar bayramını sadece çılgın kostümler giyilerek nefis şeker ve çukulatalara sahip olunması olarak biliyordum...:-))
Gelecek yıl partime en çılgın kostümünüzle gelmenizi bekliyorum...:-))

Adsız dedi ki...

oh allahim
hele sukur,blogunda laiklikten soz eden biri..Kimse yanlis anlamasin ben ister cinsel ister dinsel ister fikirsel ozgurlukten yanayim ama her ozgurluk digerinin bittigi yerde basliyor ve ben ozellikle meraklisi oldugum yemek bloglarinda sanki herkesin basi ortulu gibi hissediyorum . Artik blog gezmek istemiyorum sarap-likor diyemiyorsun domuz diyemiyorsun (ayriyetten ben domuzdan nefret ederim -ıyyy cok kotu kokuyor- ve migrenim var pek icki icemiyorum ama olsun her yere ssarapli tarafli yaziyorum )
butun gecmis yazilarinizi okudum,hepsi cok hos ve sizi cok esprili kulturlu mustesna bir insan olarak tanidim ,tontonuma yazinizda gozlerim doldu ve aklima kendi babam geldi ,simdi saat 18 is cikisi ona ugrayip bir boynuna sarilacagim ve allah gecinden versin diye dua edecegim.
iskocyayi ve ingiltere yi gercekten severim(esim is dolayisi ile benden daha cok geziyor ve ozellikle ingilterede ne buldugumu pek anlamiyor ama olsun..)
kisacasi, sizi sevdim yazilarinizin takipcisi olacacagim ona gore...

Adsız dedi ki...

Dilekcigim,
Cadilar bayrami gecti nerdeyse thanksgiving geliyor yeni yazilarini ,heyecanli bilgilendirici oykulerini beklioruz,olmuo amaa aaaaaa....
Avustralyali misafir gitsin yazcan di mi :)
Hurmetlerimi sunarim

Adsız dedi ki...

Bercestecimmm cucurbitalar ne kadar guzellerr :)
cadılar bayramı bizim kulturumuzde yok ama bizimkiler de burada kutluyorlar, seneye ben de kıyafetlerimi giyip kapı kapı dolasayım diyorummm öcüüüüü olarak :)

Berceste dedi ki...

Gel o partiyi şeker bayramına yapalım biz Arzu :P Bol bol şeker varken ortalıkta...Buradaki yapılanlar insanın içini bayıyor yeterince çünkü !

Teşekkürler iltifatların için Dentista, sana böyle bir oh çektirebildi isem ne iyi :) O hisse nasıl kapılıyorsun bilmiyorum, çünkü ben doğrudan yemeklere odaklandığımdan algılayamıyorum böyle ince detayları. Algılasam da yaş, din, dil, ırk ayrımı gözetmeden kendi bildiklerim doğrultusunda gitmek ve paylaşmak hedefinde olduğumdan çok takmazdım herhalde. Olduğundan farklı görünenler çok daha fazla kızdırır beni. Babacığına dolu dolu sarıl ve onu yanından ayırma, en güzel olanı hep paylaşın sevdiklerinizle, sevgi öyle bir şey ki gerçekten paylaşıldıkça artıyor, anlam kazanıyor. Sevdiklerinizi kaybetmeyin. Biz İskoçya'yı daha keşfedemedik ama soğukmuş çok, buranın soğuğuna hiç alışamadım ve alışamayacağım sanırım. Bekleriz yorumlarını, biz buralardayız efendim :)

Lama Lama Cheese Cake Lama, benim iş davasından kafam çok karışık. Self employment diye birşey var onu öğrenmem lazım :( Ona daldım çıkamadım işin içinden.

Zeyneeeep özletiyorsun kendini :( Onlar Turk Sarığı yahu ! Baksana sarık gibi ne güzeller, yeniyor mu acaba? Sen fıstık gibi bir hatunsun ne öcüsü yaaa????

Adsız dedi ki...

merhaba berceste,

halloween ile ilgili yazını eğlenerek okudum; bu konu hakkında ben de bir yazı yazmıştım. benzer mantıkla... ben buralardan merak etmiştim, sen işin içinden. esas olan paylaşım olunca, okumak da araştırmak da yazmak zevkli oluyor.

ps: GF'de çok hoştu..

selamlar,

Berceste dedi ki...

Merhaba Torkunc Hoşgeldin,
Ben de yorumunun ardından senin yazını okudum ve son paragrafı sevdim :) Cümlelerine katılıyorum, vakit buldukça araştırmayı başardıkça ben de bir iki satır karalamaya çalışıyorum. Teşekkürler.

Adsız dedi ki...

Merhabalar, yazıyı ve yorumları tam okuyamadım ama konu cadılar bayramı ve yorumların bazılarında Türkiye'de kutlanması tartışılmış.

Yazıda da bahsedildiği gibi Samhain diye bir bayram var pagan inancında. Ve türkiyede pagan olan vatandaşlarımız vardır. Bu bayramı bu yüzden kutluyorlar. Ama diğer türlü kutlayanları bende anlamış değilim ve kutlanmasına da karşıyım.
Samhain gibi toplam 8 tane bayram vardır cadıların ve paganların kutladıkları.

Berceste dedi ki...

Hoşgeldin Tacje. Türkiye'deki Pagan vatandaşlarımız Şaman mı yoksa Avrupa'daki inanış mı? Onların kutlamaları gayet doğal ve benim sözüm onlara değil, bilinçsizce aaa bak onlar yapıyor, çok cici, haydi biz de yapalım diyenlere! Diğer 7 bayramı da merak ettim şimdi, neler olduğunu söyleyebilirseniz sevinirim...

Adsız dedi ki...

Hoşbuldum =)
Diğerleri; yule, lamms, maban, samhain, imbolc, ostara, beltane ve misdummer. Bazı yerlerde adlar değişiyor ama bayramın kutlanma amaçları aynı.
Türkiyedeki paganlar şaman ve wiccan genelde. Bende cadıyım =) Bu bayramlar mevsimlerin değişimini temsil eder ve ona göre kutlamalar yapılır. Esas olan doğa sevgisidir.

Berceste dedi ki...

Hiç cadı ile tanışmamıştım, memnun oldum :) Bana araştırılacak yeni konular çıktı şimdi. Gerçi son dönem Yeşil Çatılara takmış durumdayım ama ilk fırsatta bu bayramlara da bakayım. Nette bilgi varsa elbet! Teşekkürler cevabın için.

Adsız dedi ki...

Bende memnun oldum. Rica ederim, bunları açıklamak, tanıtmak benim görevimdir.
Bende sürekli yeni şeyler araştırırım =) bayramlar hakkında araştırmalarınız kolay olsun diye bloguma ekledim, kolay gelsin!

Selen dedi ki...

Kabak kulesi fotoğrafı çok bomba! Bayıldım. Kew Garden bu arada Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi'ne destek oluyor ve yardımda bulunuyor. Ne şanslıyız ki bizim de gelişmekte olan çok şirin bir botanik baçemiz ve araştırma merkezimiz var artık.