05 Ağustos 2012
Çiftçi Değil Öğretmenim
Stephen Ritz, '' Çiftçi değil, ebeveynim, öğretmenim!'' diyerek başlamış konuşmasına. Çoğunluğu terkedilmiş, evlat edinilmiş, özürlü, evsiz çocukları projesine dahil ederek başlamış yola. Öncelikle tohumları tasnif ederek başlamışlar işe. Bir firma sponsorları olmuş...
Canla, yürekle çalışmışlar. İngilizce bilmeyenler bile gösterdikleri fotoğraflardan tek tek neler yaptıklarını rahatça anlayabilir. O kadar net ve açık.
New York'un ilk iç mekan yeşil yiyecek elde edilebilen duvarını yapmışlar.
Kullanılmayan ya da toprağı kötü, hiçbirşey yetiştirilemez denen yerlerde kucak dolusu yiyecek yetiştirmişler.
Çocuklar kantinde çok ucuza aldıkları adına gıda denen, kendisi gıda taklidi yapan paketli yiyecekler yerine, tazecik meyve ve sebzelerle beslenmeye başlamış.
Çalışmaları örnek olmuş ve bir projeyi bir başkası izlemiş...
Sonuç çok güzel!
Ben Facebook'ta takip listeme aldım sayfalarını. Bize de örnek olur dilerim.
Demet sormuş, kendinizi kötü hissetiğinizde ne yapıyorsunuz? diye...
Böyle örnek hikayelerle yeniden kendimi buluyorum Demet!
Labels:
Belgesel.Konusma,
Bitki,
Çocuklar İçin,
Ebe Sobe,
Hayat
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
6 yorum:
Hayatı boşa yaşamamak bu ve bunun gibiler olsa gerek. Etkileyici, ilham verici, teşekkürler!:)
ne güzel bişi.
bizde de güneyde bi çift var.
herşeyi bırakıp bi köye yerleşmişler.
para da kazanmıyorlar.
hep köyde yaşayıp karın doyuruyorlar.
resim yapıyorlar.
üniversiteyi bitirip 20 yaşında her türlü konforu bırakmışlar. çok da iyi eğitimliler. geçenlerde okudum nette. oğlanın adı birhan.
Yapılması zor ya da imkansız işler de değil bunlar Demet, bir ucundan tutmak gerek sadece!
Güneyde derken Deeptone? Meteliksiz'i okumuş muydun sen?
bende umut buldum,sagol.
Şu meteliksiz'in İngilizce'si nedir? Buradan bulabilir miyim acaba diye düşündüm...
Sen de sağol Hülyalar.
Kitap sanırım bu Pisiciğim :) http://www.amazon.co.uk/The-Moneyless-Man-Freeconomic-Living/dp/1851687548
Yorum Gönder