Baraka

Uzun zamandır - eski bir arkadaşımın izlemem için DVD'sini verdiğinden beri - bildiğim ve Berceste'ye ilk yazmaya başladığım zamandan beri, paylaşmak istediğim bir belgesel. Hayata dair düşündüren, sorgulatan, kararları irdeleten, güç dengeleri kimler, neler araştırmaya sevk eden güzel bir belgesel.

Baraka, bereket, şükran, Tanrı'nın lütfu anlamlarında kullanılmaktaymış. Belgeselin içinde Türkiye de var.

Aslında biraz din ile alakalı görünse de, beni en çok etkileyen ve gözümden gitmeyen sahneler insana dair. Metro ile insanların bir yerden bir yere giderkenki halleri, civ civlerin, boy, büyüklüklerine göre ayrılmaları ile eşdeğer tutulmuş. New York'un sarı taksileri ışıklarda durup kalktıkça sanki hayat donuyor, sonra gene akmaya başlıyor. İnsanoğlu hem kendisine, hem de etrafına medeniyet adına nasıl zarar veriyor, bir bir görülüyor. Katlı mezarlar... Sigara fabrikası... İlkel kabileler... Maymunlar... Ganj nehri, aç insanların çöpten yiyecek toplaması, özetle Hindistan....Terkedilmiş uçaklar, terkedilmişlik hissi... Aslında bu yazıyı yazmadan önce bir kez daha seyretmem lazımdı ama çok uzun anlatmaktan, çok cümle kurmaktan çekindim. O yüzden yeniden seyretmedim.

Dikkatle defalarca, defalarca izlenebilecek güzellikle bir belgesel. DVD'sine sahip olursanız, nasıl çekildiğine, nasıl filitreler kullanıldığına mutlaka bakın. Çekenler nasıl sineklerin istilasına uğramış, saniyelerle sınırlı bir görüntüyü çekebilmek için saatlerce nasıl beklenmiş... Kurgulanıp hazırlanması nasıl seneler almış!

Belgeselin resmi web sitesi burası. Bu yıl içersinde Samsara'nın bitmesi bekleniyormuş. Şimdiden sabırsızlanmaya başladım.

Not: Youtube'den Berceste'ye aktardığım kısım başlangıcı, oradan daha sonraki bölümlerine de bakabilirsiniz. Sıra ile tek tek koymuşlar.