21 Kasım 2006

Kullanılmış Eşya Yardımı


Aralık ayı ve Christmas yaklaştıkça sanıyorum bu ülke ahalisinin de yardım damarı kabardı! Televizyon kanallarında, sokaklarda her an yardım toplayan birisi ile karşılaşıyorum.


Hani bizde Ramazan ayında, Kurban Bayramı'nda olduğu gibi. Ben de Kurban Bayramı yaklaştığına göre sizlerle paylaşayım istedim ki, birileri görsün, birilerinin işine yarasın.


Geçenlerde ardarda kapıdan bu fotoğrafını gördüğünüz torbaları atmışlar. Ben de içlerine kullanmadığımız eşyaları koymadan önce fotoğraflarını çekip yayınlamak istedim.


Burada kullanmadığınız eşyaları başkalarına vermeniz epey zor. İhtiyacı olan birisini bulmak ve teklif etmek de. Onun yerine yardım derneklerinin dükkanları var, oraya bağış yapabiliyorsunuz. Alacak gücü olmayanlar da piyasadan çok daha düşük ücretlerle oradan temin edebiliyorlar. Hem temsil ettikleri derneğe, vakfa para yardımı olmuş oluyor, hem de ihtiyacı olanlar düşük bir değerle bu mallara sahip oluyor. Malum burası öğrenci şehri, dar bütçe ile odalarına eşya almak isteyen öğrenciler çok oluyor, bu dükkanların sayısı da Cambridge'de oldukça fazla.


Biz yaşayan halk için özellikle tekstil ürünleri ne kimseye verilebiliyor, ne de çöpe atılabiliyor. Türkiye'deki gibi kesip biçip temizlikte de kullanmıyorlar pek. Çünkü temizlik için üretilen çok güzel bezler var. Geri dönüşüm ünitelerine götürüp atmak zorundasınız ya da kapınıza kadar gelen bu hizmetten yararlanıyor hem de vicdanınızı rahatlatıyorsunuz.


Kullanmadığınız, giyilebilir durumdaki tekstil ürünleri (kıyafet, nevresim takımı, örtüler....), ayakkabılar, oyuncaklar, kitaplar bu kapıdan atılan torbaların içerisine konuyor. Üzerinde yazan gün ve saatte o yardım dernekleri tarafından toplanıyor. Hiç yüzyüze gelmiyorsunuz. Size hiçbir külfeti yok, tam tersi kolaylığı var. Ne kadar pratik bir çözüm değil mi? O gün için kiralanan arabalarla bütün şehri dolaşıyorlar. Torbayı dışarıya çıkartmayı unutanlar da isterlerse daha sonra o dükkanlara kendileri götürebiliyor.


Ben içine neler mi koydum? Eşimin kilo aldığı için içine giremediği pantalonlar, vurduğu için giymediğimiz ayakkabılar...


Türkiye'den benzer bir haber arkadaşım Melda'dan geldi. Kendisi binbir fedakarlıkla İmecem'i kurdu. Kendine ait kullanmadığı çeyizindeki ipek yorganları dahi ihtiyacı olanlara iletti. Şimdi de bütün gücü ile hiçbir şekilde kar gütmeden İmecem için koşturuyor. Ben Türkiye'de iken kullanmadığım kitapları, dergileri iletmiştim kendisine, ihtiyacı olanlar için. Biliyorum ki gönül ferahlığı ile emin ellerde ulaşacak. Geçenlerde kendisinden bir e-posta geldi. Şu anda Muharrem Candaş İlköğretim okulu için yardım topluyorlarmış.

Eksik listesi de:

Kitap ( Okuma ve kaynak kitabı )
Kırtasiye ( Defter,kitap,kalem,silgi,kalemtraş,boya malzemeleri)
Giysi
Faks cihazı
Bilgisayar Projeksiyon makinesi

imiş. Sizlerden destek verebilecek olanlar var ise, http://www.imecem.org/ adresinden Melda'ya ulaşabilirler.

Bir yardımlaşma haberi de Muzaffer bey'in Blog'undan geldi. Orada da gülümseyen yüzlü bir çocuk var. Neye mi ihtiyaçları var? Bir mont ve bir bot, bunu da sadece 22 YTL ile yerine getirmeniz mümkün olabiliyormuş. Detaylar için lütfen Muzi's Kitchen'a bakabilir misiniz?
Gülümseyen yüzlü insanlar görmek dileği ile...

12 yorum:

Pınarın Kulubesi dedi ki...

Slm
Melda hanımla görüştüm, kendi evini depo haline getirmiş ve tek başına bu işe gönüllü olmuş. Çalışma ilköğretim e yönelik olduğu için giysi konusunda sıkıntı var. Benim giymediklerimi giyebilmeleri için bir de terziye ihtiyaç olur, paça kısaltmak için:) O yüzden imecem.org dada belirtilen türde kitap ve kırtasiye malzemelerini seve seve göndereceğim.
sevgiler
Pınar

MeRaiL dedi ki...

Yazini okurken devamli yuzumde degisik ifadeler olustu..
Keske bizim ulkede yardim konularinda daha gelmis olsa, okurken dikkatimi cekti goterebilecegin dukkanlarin olusuna, turkiye'de ne kadar yerde var oyle..?
benim annem devamli bizim giymediklerimiz ve okul kitaplar gibi bi cok seyler derneklere veriyordu ve hala veriyordur..
insallah ozellikle dogudaki okullarin ihtyaclarini insanlarin duyarliligi ile biran evel halederiz..

Berceste dedi ki...

Evet Melda aynen dediğin gibi yaptı, biriktiriyor ve ihtiyaçlara göre tasnif edip dağıtıyor. Üstelik arabası da yok, kendi cebinden, emeğinden harcayıp incecik hali ile eşyaları iki tarafa taşıyor. Bu iş için gerçekten çok emek harcadı. Pınarcığım sen gene de konuşsaydın Melda ile, çocukların anne babaları bir kolayını bulur kısaltma için falan. Sağolasın ilgi gösterdiğin için.

Dileğine bütün kalbimle katılıyorum. Sen annene İmecem'i de söyle istersen Meral. Sevgiler...

Punto dedi ki...

Yardım kampanyaları gerçekten güzel organizasyonlar.Yanlız bizim halkımızda bir şüphe vardır acaba verdiğim eşya, para yerine gidiyor mu diye. Bu şüpheyi tetikleyen çok olay var biliyorsunuz. Depremlerden sonra yapılan yardımların orada burada satıldığı haberleri çok çıktı medyada.
Galiba işin doğrusu yardımın gerekli yerlere ulaştığını gosteren bir formül bulmak ve bunu duyurabilmek. Batıda böyle bir endişe olmadığı için gönül rahatlığı ile yardımı yapabiliyorlar.
Bu aralar bankalar hesabınıza girdiğinizde bilmem nereye yardım yapın diye karşınıza çıkıyor ama yardımlarınız şuralara ulaştı bilgisini veremiyorlar.
Yine de yardımı yap gerisini düşünme demek en iyisi diye düşünüyorum.

Adsız dedi ki...

sevgili Berceste yaziyi okurken hep bizler ne yapabiliriz ve yapmaliyiz hisleriyle heyecanlandim.Aslinda bizim dinimiz kulturumuz ve geleneklerimiz yardim a herzaman aciktir.Ama gelgelelimki yozlasmaya mi basladi bilmiyorum.sanki yardim edenlerin sayisi azaldi,fikren katilanlarin ve nasil olsa baskalari yapar diyenlerin sayisi cogaldi gibi geliyor.Herkes elinden geleni yapsa ama mutlaka kucukte olsa .Bende yaklasik 6 yildir amerikadayim ilk yillar evdeki benim kullanmadigim fakat ise yarar seyleri kime verecegim diye baya dusunmustuk.Sonra bir rastlanti ile good will adinda yardim toplayan yerleri buldum.yillardir oraya gider bagis yaparim.O kadar ilginc ki oraya gidince hemen arabaya kadar biri gelip esyalari kendisi tasiyor.Tesekkur edip makbuzunu sana teslim ediyorlar.Yani hic yorulmuyorsun.Cocuk arabasindan kucuk gelen cocuk kiyafetleri aklima gelen hersey.Bu yil buraya ahiska turkleri geldiler ve bazilari hakikaten yardima muhtaclar.Simdi onlar icin Cocuklarimin hic giymeden kuculen hediye gelip kullanmadigim bazi esyalarini biriktiriyorum.Insallah islerine yarar.Anlayacagin insan isteyince oluyor yeterki yureginde birseyler olsun.Insallah herkesin yureginde bu duygular yeserir insanlik olmez.Sitene lamanin sitesinden rasladim iyiki de rastlamisim.Senin gibi insanlarla olmaktan mutlu oluyorum.muhabbetle.

Adsız dedi ki...

ben samsunda yaşıyorum son 16 yıldır .ankaralıyım .ankara da geri dönüşüm bazı mahallelerde çok gelişmiş .samsunda geri dönüşüm yeni başladı uygulama başlamadı daha çöpe katı atık atarken içim sızlıyor ,nerdeyse üç yıldır biriktirdigim pilleri en sonunda markete konulamn geri dönüşüme attım.yogurt kaplarını ,kavanozları biriktirip köylulere (pazara) göturuyorum .tek başına ne yapabilirsin..lions ve rotary ler kıtap tıpluoyor bazı çalışmaları oluyor.. gıysı işi dindar hanımların çalışmalrı var burada onlar toplayıp yıkayıp dağıtıyorlamış..
dediğiniz gibi giyilmeyen şeyler var yerini bulsun istıyor insan ..sevgiler.FERHAN

Berceste dedi ki...

Burası öyle bir ülke ki, bankaya para yatırsanız size dekont vermiyorlar ama parayı da ceplerine atmıyorlar! Karşılıklı güven prensibi var her yerde. Otoyollarda polis görmüyorsunuz ama güvenlik, hız kameraları her yerde! Sonuçta bir denetim mekanizması var ve kendi kendine çalışıyor. O denetim mekanizmasını kurabilmek en önemlisi diye düşünüyorum Punto amca. Sizin İngiltere seyahati yazınızda olduğu gibi. Çözümler aslında ilkokul çocuğunun organize edebileceği kadar basit. İş uygulamakta!

Hoşgeldin Ümran, Ahıska Türkleri ile ben de ilk defa denetime gittiğim bir fabrikada Bursa'da karşılaşmıştım. Gerçekten büyük zorluklar yaşamışlar. Yaşadıkları yerleri kaybetmişler. Bahsettiğin dernekler de güzel yanlız ben altında dini bir amaç olmamasına dikkat ediyorum. Hangi dinden olursa olsun insanların inançlarını kullanarak bu işin yapılmasından hoşlanmıyorum! Son yıllarda yaşadığım acı ile birlikte Cancer Research'ü tercih ediyorum burada. Senin de yazdığın gibi insan isteyince olduğuna inandığım için paylaşmak istedim sizlerle. O mutluluk bize ait, sevgiler...

Ferhan, 3 yıldır pil biriktirmene şapka çıkarttım ben! Gerçekten büyük sabır, senin gibi insanlara ihtiyacı var dünyanın. Senin için atılacak kavanozlar o insanlar için ne kadar önemli değil mi? Ekmek kapıları. Sen kitapları Melda'ya gönder bence, o bulur iletilecek yeri.Ümran'a da yazdığım gibi dinin bu işlere karıştırılmasından yana değilim. Bir zamanlar altın dağıtıp oy topladıkları gibi insanların zayıf yanlarından çıkar elde etmeye çalışmasınlar! Sevgiler...

İpek Kuscu dedi ki...

Sevgili Berceste,duyarlılığın için sağol.Ben de bu tür yardımların doğru yerlere ulaştığına emin olduğum yerlerden yapmaya çalışıyorum.Sen bana sormuşsun ,dergiden yaptıklarını paylaşacakmısın diye,ben internet ortamında düşünmüyorum paylaşmayı, zaten çok basit herkesin bildiği şeyleri yapıyorum o nedenle de gerek de yok diye düşünüyorum.Görüşmek üzere.Sevgilerimle.

Adsız dedi ki...

berceste :) çok güzel 1 konuya değinmişssin ve ülkemizde de bu tür yardımların hızlanması beni gerçekten çok mutlu ediyor...
oturduğum semtin güzelleştirme derneğinde, kullanılabilinir durumdaki eşyalar toplanıp ayrıştırılıp gerekli yerlere veriliyor...hatta geçen gün batmandaki sel için verdik...keşke her semtinde böyle güzel uygulamaları olsa....
ama yine de eskiye göre şimdi çok daha iyi...

Berceste dedi ki...

Yorumun için sen sağol Çilekciğim. Sana da biraktim yeni yorum, demiştim ki senin kattığın bir değer mutlaka vardır yaptıklarına. Onları görmek büyük zevk olur.

Sen iste 2 konuya değinirim Zynepciğim :) Ne kadar güzel bir yerde oturuyorsun sen öyle, gerçekten dediğin gibi, her semtte böyle yerler bulunsa. Eskilerde de çok güzel adetler varmış, aslında bu yardımlaşma kültüründe Osmanlı zamanında çok güzel uygulamalar varmış. Benim merak ettiğim nereye kaybolmuş o aderler, o uygulamalar ve neden bu hale gelmişiz :(

Unknown dedi ki...

merhaba berceste. adresinizi kendim araştırarak google'dan buldum. sanırım yardım işeri yapıyorsunuz. ben emekli oldum. yepyeni bir sürü giymediğim elbiselerim ve takımlarım var. onları da alıyor musunuz. şayet alıyorsanız size nasıl iletebilirm. beni yönlerdirirseniz çok sevinirim. acil cevabınızı bekliyorum. şimdiden teşekkürler.

Berceste dedi ki...

Sevgili Bahar, 2006 yılında Ingiltere'de yaşarken oradaki yardım işlerinin nasıl yürüdüğüne dair yazdığım bir yazıya ulaşmışsınız. O dönemde Türkiye'de yardım toplayan iki ayrı yere de yönlendirme yapmıştım. Ben şahsen yardım toplamıyorum. Güzel örnekleri not almıştım. Ama bazı mezunlar dernekleri(Yıldız Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi gibi) yeni mezun zor durumdaki öğrencileri için özellikle bahsettiğiniz tarzda giyim eşyası topluyor. Onlara ulaşmanızı tavsiye ederim. Vereceklerinizin en güzel yerlerde değerlenmesi dileği ile...