17 Aralık 2008

Meraklı Gözlere...

Bu iki fotoğrafın ne olduğunu bilin bakalım?
Evin meraklı böcükleri için miiiii? Büyük böcükleri için mi hazırlanmış acep?
Kimse bilemedi galiba, hiç ses seda yok!



Artık açıklama zamanı geldi sanırım!

Burası Natural History Museum. Eğer yolunuz Londra'ya düşerse, hele bir de yanınızda çocuğunuz varsa, mutlaka ama mutlaka gidilmesi gereken yerler arasında. Bırakın herkesten duyduğunuz mağazaları, alış-veriş merkezlerini gezmeyi, zaman ayırıp bu müzeye uğrayın! Yok yolum henüz düşmedi diyorsanız çocuklarınız buradan bir iki değişik şeyi eğlenerek öğrenebilir, görebilir.

İçinde neler yok ki? En önemli özelliklerinden biri Darwin koleksiyonunun orada saklanması. Kocaman bir binası var. İçinde doğa ve doğa olayları ile ilgili hemen hemen herşeye yer verilmiş. Depremler, yanardağ patlamaları, doğal taşlar, seller... Diğer kısımda dinozorlar hem de öyle üç beş maket halinde değil, neredeyse canlı deyip kaçacağınız boyutta, dinozor iskeletleri, dondurulmuş pek öyle kolay kolay karşınıza çıkamayacak hayvanlar, bitkiler, bunlardan kesitler. Canlıların beslenme metodları, üreme, göz aldanmaları, algı, algıda seçicilik... Ayrıca tüm bunlar sadece sergilenmiyor, isterseniz kurcalayıp karıştırabileceğiniz oyuncaklı şeyler de var yanlarında. Amaç kimisinde sadece çocuklara hitap etmek ama bazen sadece büyükler için de var...

İşte yukarıda fotoğraflarını gördüğünüz ilginç bölüm de sadece büyüklere... Oradan oraya koşturup ne güzel şeyler öğrendim, gördüm diye düşünürken kendinizi aniden o alanın içinde buluyorsunuz. O garip şekillerin üzerinde de elleyebileceğiniz yazıyor. Merakla herşeyi kurcalıyorsunuz. Merak etmemek için imkan ve ihtimal de yok! Renkleri, cazibeleri, içinizdeki sese karıştır mutlaka dedirtiyor. Kiminden sesler çıkıyor, kimisinde minik filmler var, kimi sizi taklit edermiş gibi... Tünele benzer bu kısmın sonuna geldiğinizde neydi şimdi bunlar ve biz niye kurcaladık diye düşünürken karşınıza şu yazı çıkıyor:

''Yepyeni bir ortama girdiniz, herşeyi merak ettiniz. Keşfetmek, hissetmek istediniz. Yeni doğmuş çocuğunuz da aynı sizin gibi ve onun için bu dünya keşfedilmeyi bekliyor. ''

İki tarafa koşturup, ortalığı birbirine katan, kıran, döken, hele hele annesi, aferin çocuğum iyi ki yaptın şeklinde bakan bacaksızlarla oldum olası hiç geçinememişimdir. Politika da yapmayı beceremediğimden, gıcık oluşumu anlatan bir iki laf mutlaka söylemişimdir. Natural History Museum'da aynı hale düşmüş olmak, orayı burayı kurcalayıp, bu yazı ile karşılaşmış olmak sizi de şok etmez miydi? O günden sonra daha ılımlı olmaya çalıştım çalışmasına da kırıp dökme konusunda hala gıcık olma hallerim devam etmekte. Zira çocuklar ya ilgi çekmek için ya da büyükleri sinir etmek için yapıyorlar bunu çoğu zaman. Siz ne dersiniz?