26 Temmuz 2010

Saat Çiçeği - Passiflora - Çarkıfelek

İlk gördüğümde adına Saat Çiçeği demişti arkadaşımın annesi. Uzun yıllar önce, çocukken. Sonra İngiltere'de bahçemde birden gözüme çarpıverdiğinde çok mutlu oldum. Yıllar sonra gördüğüm bir dostmuşçasına... O zaman da öğrendim ki, adı Passiflora!

Passion Flower da derlermiş kendisine. Hz. İsa'nın çarmıha gerilmesi ile ilgili pek çok şeyi özdeşleştirirlermiş...

Benim gözüm yaratıldığı zamanki güzellikten gayrısını göremiyor o ayrı. Ama Yaradan, özene bezene yaratmış. Tel tel, renk renk. Her görüşümde tekrar tekrar hayran oluyorum çiçeğine.

Meyvesini de ilk defa bahçemde görmüştüm ama hiç yenebileceği aklıma gelmemişti. Nedense?... Zararlı sarmaşıklarla cebelleşirken, arada coşan passiflorayı da katlettiğim için gözüm yararlı göremedi meyvesini belki de... Belki de zehirli olabilir korkusuyla... Ama bugün okuduklarımdan sonra çok pişman oldum, keşke deneseymişim bahçemdekileri!

Marketten alıp yediğim Passion Fruit isimli meyvenin bu çiçekten geldiğini bilememişim! Belki de bahçemdekinden başka bir türün meyvesiydi yediğim kim bilebilir ki?

Victoria dönemi İngiltere'sinde moda olmuş passiflora yetiştirmek ve pek çok hibrit de türetmişler ondan. Antartika hariç, her yerde karşılaşabilirmişiz kendisi ile!
Tıpta da kullanılmaktaymış. Hatta adını taşıyan bir ilaç bile varmış! Sinirlerine hakim olamayanlar dikkat. Ya gidip bu güzelliği seyredeceksiniz ya da ondan yapılan ilacı içip sakinleşeceksiniz.

Detaylı bilgi İngilizce olarak
Wikipedia'da, Türkçe olarak da Ağaçlar.net'te mevcut. Meraklılarına...

Yolda yürürken karşıma çıktı dayanamadım, hem fotoğrafını çektim bizim küçümen koklarken, hem de iki satır yazmak istedim... Hani hep çiçek, hem çiçek neden diye soracak olanlara şimdiden söylemiş olayım!

10 yorum:

hindiba dedi ki...

Dün yolda yürürken benim karsima ne cikti bil bakalim? Yogurtotu! Fotograflarin olmasa hayatta taniyamazdim :)

Benden Bizden dedi ki...

Gercekten hayran olunasi bir cicek! Paylasim icin tesekkurler! :)

Berceste dedi ki...

Ne güzel haber bu böyle Evren :) Eh yeni çayın kaynağı hazır desene :P Yoğurdu da deneyebilirsin belki kim bilir? Ama haber et olur mu?

Ben de yorumun için teşekkür ederim Benden Bizden...

beste dedi ki...

ben gencken pek modaydi passifflora surubu ask acisina karsi icerdik sise sise, halbuki cicegini gorsek mutlu etmeye yetermis:)

Berceste dedi ki...

Aslında gençliklerimiz aynı dönemde sanırım ama ben o aşkı bulamamışım demek ki Beste :) Haberim olmamış ne çiçekteeeen, ne şuruptan. Artık bundan sonrakilere söyleriz ;-)

Hülya YILMAZ dedi ki...

Ben de ilk kez birkaç ay önce tanıştım bu bitkiyle. Fotoğrafını çekmiştim acilen. Bir simit cafe'de...
Hem güzel, hem de yararlı bir bitki.
Sevgiler,

Meyvelitepe dedi ki...

Passiflora çiçeği bahçemizde yok ama şurubu her daim dolapta durur. Beklenmedik gerginlik anlarında konuklara bile birer kaşık ikram edildiğine şahit olmuştum zamanında:) Gerçekten kendisine ve bilgisine güvendiğim, psikiyatrist bir dostum bu şurubun doz aşılmadığı sürece hemen hiç bir yan etkisi bulunmayan tek sakinleştirici olduğunu söylemişti. O yüzden, baktım fena stresleniyorum hemen bir "fırt" passiflora içerdim. İçerdim diyorum, çok şükür bahçe de aynı etkiyi yaratabiliyor artık.
Ne güzel bilgiler ve fotoğraflar, hep yeni bir şeyler öğrenebildiğim bloglara bayılıyorum.
Jale

Berceste dedi ki...

Ah ne ayıp bana cevap vermemişim, özür dilerim :(

Güzelliği ile beni etkileyenler arasında bu bitki Hülya hanım. Simit cafe'de karşılaşmanız da ilginç olmuş. Sevgiler...

Yerini severse çok yayılıyor bu sarmaşık Jale hanım. O yüzden pergola gibi bir yere sardırılabilir ama bitkilerin arasında ise diğerlerini boğuyor. Sizin de böyle bir alanınız varsa mutlaka ekin, çok güzel çünkü. Ona bakarak da şurubun etkisine ulaşabilirsiniz :) Bahçenin etkisi de inanılmaz, hele sizin çiçeklerinizi, ağaçlarınızı gördükçe buna inanmamak mümkün mü? Harikasınız, sizi izlerken bile şuruba gerek kalmıyor :)

esra dedi ki...

bende yolda yürürken karşılaştım bu çiçekle ve hayran kaldım kazablankadan sonra passifloraya

Berceste dedi ki...

Bitkilerin sihirli dünyasına hoşgeldin o zaman Esra :) Böyle bir tanesi bir çarpıyor adamı, sonra bir bakıyorsun, izini sürüyorsun tek tek :)