05 Nisan 2007

Easter

İnsanlarda bir telaş, bir koşuşturma...
Hristiyanların iki büyük dini günü var. Biri Hz. İsa'nın doğumgünü, diğeri de ölüm günü. Onlar ölüm demiyorlar çünkü inançları farklı. Onların inancına göre ölüp yeniden dirilme günü.

Pancake Day'de oruca başlayan hristiyanlar, sanıyorum cuma günü, oruçlarını bozacaklar. Cuma günü ''Good Friday'' diye adlandırılıyor yani Hz.İsa'nın çarmıha gerildiği gün. ''Easter Day'' ise bize göre Allah katına ulaştığı, onlara göre ölüp yeniden dirildiği gün. Farklı Hristiyan mezheplerine göre farklı kutlanış şekilleri varmış. Burada yaşayan bir arkadaşım, Polonyalı iş arkadaşının Easter'da ülkesine gideceğini, pazar günü kapıları çalıp, açan hanımları su ile ıslatacaklarını anlatmış. Türkiye'de de ben çocukken babamın hristiyan arkadaşları, bana kırmızı yumurta yollarlardı.

Bir aydan fazla süredir de burada yumurtalar, tavşanlar, civcivler bütün vitrinlerden bize göz kırpıp duruyor. Yiyecek satan yerlerde o güne özel yiyecekler var. Good Frıday'de yenilen Hot Cross Bun gibi!



Easter, bahara denk geldiği için bir nevi bahar kutlaması niteliğini de taşımaktaymış. O gün herkes en güzel, en temiz, en yeni kıyafetlerini giyermiş.

Easter Bunny çocuklara yumurtalar bırakır, çocuklar da ona bazen havuç bırakırlarmış. Ancak iyi çocuklar yumurtaları, yumurta şeklindeki çikolataları hak edermiş. (Noel baba hikayesinin, Easter, Türkiye'de bilinen adı ile Paskalya uygulaması)

Fransa ve Belçika'da inanış biraz daha farklıymış. Yumurtalar havadan uçarak gelirmiş. Kilise çanlarından...Kilise çanları papa tarafından kutsanırmış, çalarken de yumurtalar çocuklara uçarmış!

Yıllar yılı nedir bu yumurtalar diye merak ederdim. Meğer dönüşümü tamamlanmamış bir kuşun mirasıymış!

Bizim bayramlarda mendil, mendilin içine de para konulması adeti nereden geliyor acaba? Dağıtılan badem şekerleri, çikolatalar, lokumlar...

Çocukluğumda bir nevi jöle ile lokum arası birşey olurdu. Üzeri ince ince toz şeker kaplı, renk, renk. Pek rastlamıyorum artık onlara. Canım ondan istedi şimdi! Hacı Bekir'de var mıdır acaba?
Yumurta boyamak Katoliklerin adeti imiş. Ama çok daha derinlerine bakarsanız, aslında Pagan adeti imiş. Paganlar için sanırım çok tanrılı inanca sahip olanlar diyebiliriz. Easter terimi de, Anglosakson üretkenlik ve yeniden doğuş tanrıçası Eostere'dan gelmekteymiş. 2002 yılında Cricket dergisinde yayımlanan hikayeye göre Eostere vurulmuş bir kuş bulur. Onun kışı rahat geçirebilmesi için tavşana dönüştürür. Ancak dönüşüm tam gerçekleşemediğinden tavşan, yumurtlamaya başlar! Tavşan yani kuş, hayatını kurtardığı için bu yumurtaları süsler ve Eostere hediye eder.
Diğer taraftan çok tanrılı dönemde Avrupa'da, gece ile gündüzün eşit olduğu gün, süslenen yumurtalar, bir sonraki yılın bereketli geçmesi için sunaklara bırakılırmış. Hristiyanlık sonrası rahipler, onların inancına göre Hz. İsa'nın yeniden dirilişi ile bu adeti birleştirmişler ve Easter'da yumurta süsleme, dağıtma gelenek haline dönüşmüş.
Aşağıda benekli havuç yiyen arkadaş, arkadaşımın çocuklarına arkadaş olarak aldığı, geçen sene bir dönem de tatildelerken bizim yemek verdiğimiz tavşan Molly!
Bu boz renkli olan ise arkadaşımın iş yerinin bulunduğu Science Park'ta yaşayan yabani tavşan yani Easter'da geldiğine inanılan ''Hare''.

23 yorum:

Daphne dedi ki...

Bu arastirmaci gazeteci kimligiyle yazdigin yazilari okumaya bayiliyorum...bi suru sey ogreniyorum valla...artik google yerine seni kullanicam arama motorum olarak...
ellerine saglik...

(haber yok mu hala Fotokritik'ten? bekliyorum hala ben seni, cok yanlizim orada :)

pecete dedi ki...

Benim güzel, temiz, nitelikli sabah gazetem!! Elimde çayım, çok keyifli okudum seni. Kuş, tavşan ve yumurta üçgeni muhteşem olmuş. Neden diye hep merak etmiştim. Tavşan ve yumurta; nasıl bir birliktelik diye... Ayy içim pek mutlu oldu...

munevver dedi ki...

Var,var Dilek.Senin bahsettiğin üzeri şeker kaplı şeker-lokum arası şey,buradaki şekercilerde bulunuyor.
Yumurtanın nedeni anlaşılmıştır.teşekkürler..
Bak,senin için enginarlı bir tarif yayımladım.Sen şimdi oralarda bulamazsın.(Var mı taze enginar gibisi?)
Sevgiyle,Nane Limon

ipek dedi ki...

Dilek ciğim, yine bir solukta ve büyük bir keyifle okudum yazını.
Ben de bu yumurta-tavşan ve paskalya işinin nereden geldiğini çok merak ediyordum. hatta Easter in Hz. İsa nın yeniden diriliş günü olduğunu dahi bilmiyordum.
Dağarcığıma yeni birşeyler kattım sayende, teşekkürler:)
İpek

Berceste dedi ki...

Eh araştırmacı gazeticilik aile mesleği ne yapalım, bize de azıcık bulaşmış demek ki Daphne. Kızdım onlara, yeniden başvurmadım daha!

Çoook teşekkürler Ayşem. Ben de merak edip, duruyordum. Hep birlikte öğrenmiş olduk :) Söyle bana şimdi saçında bigudi de var mıydı? :P

Oralara gelir gelmez, hangisinde var diye sana danışılacak Nanem Limonum :) O tarif var ya, o tarif, beni yok etti burada! Of of ki ne of!

Teşekkürler İpek'ciğim. Easter hristiyanlar için yeniden diriliş günü ama bizim inancımıza göre Allah katına ulaşmıştı zaten... O kısımda iki inanış arasında bir fark var, onu atlamamış olalım. Sevgiler...

Adsız dedi ki...

Var canım olmaz olur mu...:-)) hemen göndereyim sana...!!!
ama bekleyemeyeceksen, belçikada da var ... bilgin olsun...
sevgilerimle...

Arzu

Mr_TD dedi ki...

Benim de söyle bir bilgim var bu paskalya ve boyali yumurtalar,tavsanlar hakkinda.

Paskalya dönemi aslinda hiristiyanlarin "oruc" tuttuklari bir dönem,sanirim 40 gün onlarda da ,bu dönemde özellikle et ürünleri yemiyorlar,oruc tutanlar.Eskiden yumurta bile yemezlermis.Ve bu biriken yumuartalari, haslayip diyerlerinden ayrilmasi icin boyarlarmis ki digerleri ile karismasinlar.Bahcelerde ve etrafta dolasan tavsanlarin da bu renkli yumurtalari getirdigi anlatilmaya baslamis.
Benim bildigim böyle,paylasmak istedim.

Aman yaban tavsanlarina dikkat et saldirmasinlar sana :D,cok vahsi gördüm onlari
slmlar
TD

Açalya dedi ki...

Ben de seviyorum bilgilendirici yazilarini. Gerci sen biliyorsundur da artik uzun surecek falan diye yazmamissindir diye dusunerek;
Bu yumurta ve tavsan Pagan (Putperest) inanisina gore uremenin simgesi ve tarihi de hristiyanliktan binlrce yil oncesine dayaniyor, ta ki Persler donemine. Persler de yumurtalari boyarmis bahara girerken ve su anda da Iranlilar Nevruz'da yumurta boyarlar. Yahudiler de dini anlam tasiyan tuzlu su ile kaynattiklari yumurtalari kullanirlar ki bu da antik Roma doneminin bahar kutlamalarindan kaynaklandigi varsayilir.
Bu ABD'de ise, yumurtalar boyanir (tembel ve sekerlemeye duskun Amerikalilar yumurta boyamak yerine yumurta seklindeki cikolatalariyla ve sekerleriyle cocuklarini daha da sisko yapmaktalar o da baska hikaye) vs. sonra da Easter sabahi calilarin altina saklanir (tavsan saklamis diye de cocuklar kandirilir) Cocuklar da bunlari bulmaya calisir ellerinde torba, sepetle. Kiliseler de yumurta bulma festivalleri yaparlar cocular icin boyle. Maksat kiliseyi cocklara sirin gostermek. ;)
Cok ilginc bir detay benim cocuklugumdan; cocuklugumunda baharda yada Hidrallezde miydi hatirlamiyorum, bizim koyde (ki 750 sene once oraya Orta Asya'dan gelip yerlesmis ve yillarca disardan kiz alip vermemis, 80'li yillara kadar disari kapali kalmis, insanlarin hala cekik gozlu :) oldugu bir koydur) buyukler yumurtalari mor renk veren bir cicekle (buna koyde arap tasagi denir, hay allah ama yazmazsam olmaz simdi pardon)ve turuncu renk veren sogan kabuguyla kaynatirlar, biz cocuklar da bu yumurtalari alip koyun tepelerinden birinden asagi yuvarlar, kiminki en uzaga gidecek kirilmadan diye festivalimsi yarismalar yapardik. Epey renkli bir gun olurdu. Eglenirdik. (cocuklugumun kisa bir donemi kendi koyumuzde gecmistir her ne kadar Izmir'de buyumussem de) Esimden duyduguma gore de Almanya'da da buna benzer tepeden yumurta yuvarlarlarmis kiminki kirilmadan asagi kadar inecek diye. Aslina bakarsan, Hristiyanliktaki tum sembolik kutlamalar yada unsurlar Pagan donemden mirastir ve Pagan'lar onlar tarafindan simdi asagilanir falan...celiskiler dunyasi iste...neyse cok uzun yazmisim, keseyim burada...

Tijen dedi ki...

Sağol bilgiler için Dilek'ciğim. Ne kadar değerli her biri. Ben de bu yumurta meselesine takılmış haldeyim. Ne kadar sembolik değil mi?

Berceste dedi ki...

Beklerim Arzu'cuğum, Türkiye'ye gelince yesem de olur... Belçika demişsin ya, bizim vizeler orada geçmiyor! Ayrıca vize almamız gerekiyor. Uçak biletleri Cambridge'den, Londra'ya gitmekten daha ucuz ama vize almak iskence! Düşündüğün için sağolasın. Sevgiler...

Evet hocam, oruçları da Pancake gününde başlıyor. Bir daha yumurta yiyemeyecekleri için pancake yemektelermiş. Bazıları da orucu en sevdiği şeylerden uzak durarak tutuyormuş. Bir arkadaşımın eşi çikolata yemiyordu örneğin. Yalnız, 40 gün yumurta yemeyip saklarlasa kokar onlar yahu! Üstelik bozuk yumurta kokusu da hiçbir şeyle kıyaslanamayacak kadar kötüdür. Meslekdaşlarım H2S ile çalıştıklarından biliyorlardır kokusunu :( Bıyk! Der demez tüylerim diken diken oldu!
Avusturya'daki inanışı da öğrenmek güzel oldu. Teşekkürler paylaştığın için.
He he o tavşanları tut tutabilirsen, nerde saldıracaklar, anca hopidik hopidik kaçıyor garibanlar...İngiltere'den de Avusturya'ya selamlar.

Bak şimdi, Persler de mi var bu işin içinde? Eh sonuçta hepimiz Adem evladıyız demeye gelecek herhalde :) Ama Türkler'deki inanışların çoğu da İslamiyet öncesi Şamanizm ile bağlantılı olduğuna göre, hiç yadırgamıyorum. Sizin köy, Osmanlı'nın kuruluş bölgesi, tarihi yabana atılmaz. Benim en sevdiğim çiçeğin(bizim oralarda mis gibi de kokardı çocukluğumda ama babaannem dağ sümbülü derdi sanki) sizin ilginç isimli boya malzemesi olması tuhaf bir tesadüf :) İyi ki Flickr'daki fotoğrafıma budur dedin de çiçeğin hangisi olduğunu öğrenmiş oldum. Merak ederdim :) Soğan kabuğu ile annem de boyama yapıldığından bahsederdi. Ama o yün idi galiba! Teşekkürler paylaştığın için.

Teşekkürler Tijen. Nereden nereye değil mi? Tavşanlar, yumurtalar, dini günler, tavalar, pancakeler :) Harry Potter'i ilk okuduğumda ''Vaaaay ne yaratıcı zeka!'' diyordum. Bu ülkeye gelince gördüm ki herşey buradan. O yüzden bu kadar meşhur oldu herhalde!

Unknown dedi ki...

Selam Berceste, ne guzel bir yazi. Ben de merak ediyordum bu yumurta isini. Gerek senin yazdiklarin gerek diger yorumcularin bu konudaki bildikleri ufkumu daha da genisleti simdi. Cok tesekkurler. Burada da iki gun sonra Sham El Nesim kutlanacak. Easter sonrasi. Konuyla ilgili yazacagim insaallah. Sevgiler.

Adsız dedi ki...

bu tavsanlarin altindan da bir kus cikti ya, artik her atraksiyona süpheli gözle bakarim :)) burada da bir telase almis basini gidiyor, yalniz ben bu dönemde acik sari, yesil, turuncu gibi renklerle yapilan süslemelerden, alisveris merkezlerinde, sokaklarda, baglarda bahcelerde hep bu renkleri görmekten fenalik geciriyorum. bilgiler icin sagol :)

Çileksuyu Sibel dedi ki...

saol bilgiler icin sekercim,sahsen ben bu kadar ayrintili bilmiyordum..ama bilmesem de hep sevmisimdir bu donemi,hep icin acilir...rengarenk her yer,civil civil..

Adsız dedi ki...

Merhaba Dilek,
Yine bilmediğim bir sürü şey öğrendim sayende. O dediğin şekerleri ben de çok severdim küçükken. Öyle abartırdım ki yemeyi her yerim kabarırdı. :)) Hacı Bekir'da hala var tadı ağzıma geldi bak şimdi. Almak lazım :)
Sevgiler,

NAZLICA dedi ki...

Dilekçiğim ben biraz geç kaldım herhalde, herşey anlatılmış, anlaşılmış gibi gözüküyor.Tek tanrılı dinlerde adetler genellikle birbirine benziyor aslında.Yumurta, üreme ve bereket sembolü olarak kullanılıyor. İç Anadolu'da düğün davetiyesini getiren çiftlere yumurta hediye edilir. Yavruları olsun bereket getirsin diye. İyi bir hafta diliyorum.Sevgiler

Adsız dedi ki...

Sevgili Dilek; İstanbul'da şu aralar vitrinlerde renkli yumurtalar cirit atıyor. Nedeni buymuş. Tebrik ederim hem seni hem de bu konudaki bilgileri paylaşan günlük dostlarını.

Berceste dedi ki...

Merhaba Sevgi, teşekkürler.Ben de senin yazını sabırsızlıkla bekliyorum.Sevgiler...

Benim sitenin kuşu mu acaba bu Rahşan :) Şimdi ben de bu renkler meselesini merak ettim. Gerçekten de turuncu ile yeşil ağırlıkta. Kolalarda kırmızı, beyaz ve mavi vazgeçilmez renkmiş ya, pazarlama taktiği olarak, bu da öyle birşey mi acaba? Senden de fotoğrafları bekliyoruz, haydi haydi...

Her baharda sen de şenleniyorsun Sibel, ondandır :) Sevgiler...

Teşekkürler Burçin, bak çok hatırlatma, dayanamaz gelirim oralara :) Zaten bu aralar hasret türküleri çalmakta içimde...

Aaa olur mu Nazlı,neden geç kalasın? Ben de yeni birşeyi senden öğrendim. Annem de bir bebek ilk defa evimize geldiğinde yumurta verirdi. Nedenini tam olarak bilmiyor ama dediğin gibi üretkenlikle bir alakası olsa gerek. Biz de 3 aylık bebeklerini bize getiren İranlı arkadaşlara yumurta verdik, şaşırdılar. Dedik Easter ile alakalı değil, bizim adetimizmiş :) Tek tanrılı dinlere ilk inanlar, çok tanrılı dönemi de yaşamış olmalarından olsa gerek, aynı adetleri taşımışlar. Türkler'de de Şaman dedelerimizden gelen çok gelenek var ;-) Sevgiler...

Punto amca, siz yorumu yanlış yere yazdım galiba deyince ben de taşımaya çalıştım ama bağlantısı çalışmadı her nedense :( Ben de sizin ''Köy Enstitüleri'' ile ilgili yazdığınız yazılara bayıldım! İnsanın içini sızlatıyor ve o dönemin kahramanlarına imrenerek bakmamızı sağlıyor. Teşekkürler bizlerle paylaştığınız için.

Hulya dedi ki...

dilek;
cok memnun oldum yaziya ya,bir turlu parcalari bilrestirip ne oldugunu anlayamiyorudm bu olayin,ohhh mis gibi Turkce ve boyle guzel duzenlenmis okuyunca icime sindi,cok beceri var sende coookkk,

loungetime dedi ki...

Bilgilendirme için teşekkürler Berceste.
Senin de dediğin gibi bizim adetlerimizin öyküleri ne ola ki?
Biz pek araştırma yapmıyoruz sanırım.

Berceste dedi ki...

Sevinmene sevindim Hülya :) Teşekkür ederim iltifatların için!

Ziyeretin için de ben teşekkür ederim İlkay. Türkiye'de iken bıkıp değişiklik arıyoruz, o yüzden de araştırmıyoruz sanırım. Ama insan yurtdışında yaşadıkça özüne dönüyor :) Adetlerini bıkmadan, usanmadan, başkalarının etkisinde kalmadan uygulayanları görünce de neden böyle değiliz diye hayıflanıyor. Küçük Evin Mutfağı'ında Pınar helva ile ilgili güzel bir yazı yazmış, çok hoşuma gitti. Tavsiye ederim.

B5 dedi ki...

cogu pagan adetler dedigin gibi, herkes kendine göre yorumlamis.. katolikler de cuma et yemiyor, annem de köfteleri pisirmisti biz onlara gittigimizde ;).Bizimki de hic yapmaz ya insan uzak olunca daha bir adetlerine bagli kaliyor....
cocuklara da sürpriz yumurta/cikolata saklaniyor...
ben bizim koca cocuga yine sakladim bu yil, sabun sanmis...
Haci Bekirde idim iki gun once. Bahsettigin seker benim de cok sevdigim adini bilemedigim birseydi, ayni senin gibi tarif ederdim. Göremedim ama kesin vardir.
Sevgiler

Berceste dedi ki...

Birisi iyi ki sabun sandığı ile banyo yapmaya kalkmamış :P Şimdi ben cuma neden et yenmiyor onu da merak ettim! Oruç sırasında da genelde et yemeyenler var ama buradakilerin çoğu sevdiği şeyden uzak kalıyor!En son yemeğe gelen misafirlerimizden tatlı yemeyen vardı mesela... Hacı Bekir'den benim yerime de alış veriş yapsaydın :) Badem ezmesi falan mesela! Sevgiler...

B5 dedi ki...

Senin sordugun soruyu Italyanlar da sorar: Neden et yiyemiyoruz da balik yenebilir Cuma? diye..
Kimilerine göre et o dönem lüks sayildigi icin her türlü lüks sayilabilecek unsurdan kendini mahrum birakmak adina (ki balik halkin yiyecegi ve ucuzdur, zenginler sadece et yer :P eski dönemler iste)der, kimileri carmiha gerilis oldugu icin onu reddeder vs.. Her yerin de kendine göre farki adetleri vardir..
Insanoglu böyle iste, zaman da isin icine girdi mi adet cikariliyor, sonrakiler de sormadan öyle takip ediyor.
Bu arada bu Paskalya Yahudilerin bayramlari ile de icice alakali. Her ansiklopedi yazar. Misirdan kurtuluslari vs vs... Hepsi birbirinden almis iste. Güney Arfika´da olsaydik, oranin adetleri, yiyecekleri girerdi isin icine. Zeytin yerine Hindistan cevizi kutsal olurdu belki de...

Neyse, ne demistik? Seker mi? Sizin ülkeye yiyecek postasi biraz farkli. Eger kabul ederlerse göndermeye calisirim bulabildigim, senin de istedigin birsey buradan :)..Haci Bekir in ruhu bile yok buradaki Türk adli ürünlerde ya..
(su an burasi: Hamburg, tek düzgün Türkce konusana rastlayamadigim sehir)...
Aklinda bulunsun,
selamlar