Benim bu pilavı tanıyışım ilkokul yıllarıma dayanır. Üst kat komşumuz öğrenmiş, bir yerde dilek tutmuş, olmuş dileği, adağını yaparken de komşularını yani bizleri çağırmış... Kocaman bir mum yakmışlar, o bildiğiniz karanlıkta kalınca yaktığımız kalın beyaz kalem gibi olanlardan. Ortada bir tas bu pilav, yanında helva. Dualar okundu, pilav ikram edildi, isteyen dilek tuttu, oturuldu, konuşuldu, sonra herkes evine dağıldı. O günün ardından da dilekleri olanlar da bu pilavdan yapar oldu. Derken bir dönem sürdü gitti bu adet. Ardından da unutuldu...
Unutuldu unutulmasına da pilavın tadı bende baki kaldı. Çok sevdim. Diğer pilavlardan değişik olması münasebetiyle. Herkesin en sevdiği pilav değildi ama ben ara ara tuttururdum anne Dardar dede pilavı yapsana diye!
Büyüdüm, kendim yapar oldum, öyle ki İngiltere'de yaşarken bile unutmadım, yaptım(fotoğraf o zamandan). Zaten orada çeşit arıyorduk ne yesek, ne yesek diye. Et yemediğimiz dönemler oldu deli dana korkusuna, şarbon korkusuna, benim kesilmemiş hayvanı yemem eziyet ediyorlar takıntıma, domuz(sevemedim garibanı, hele nerelerde nasıl yetiştirildiklerini de görünce, üzerine bir de koku eklenince iyice kaçtım) korkuma...
Ülkeme döndüm, oooo aynı korkular buraya da gelmiş haberimiz yokmuş! Et ithal oldu, hastalıklar geldi geçti, domuz çiftlikleri boy boy gazetelere çıktı. Sucukların, salamların içine karıştı...
Geçenlerde üyesi olduğum bir e-posta grubunda konuşuluyordu. Ete alternatif baklagiller var. Mercimek var, bulgur var, ikisi çocuklara yedirilse etten alacağı proteini alır diye cümleler kuruldu. Bir zamanların çizgi filmi Viking'li Viki gibi benim de beynimde şimşek(onda ampul yanıyordu ama ben son günlerde ampulü ve ampullülerin yaptıklarını hiç sevmez oldum!!!) çaktı! Bizim kıza Dardar dede pilavı yapmalıyım dedim ve girdim mutfağa.
- 4-5 orta boy soğanı doğradım küp küp, biraz kavurdum zeytinyağında
- 4-5 orta boy domatesi de kabuğunu soyup, küp küp yapıp kattım yanına, öldüler onlar da iyice soğanlarla
- 2 su bardağı yıkanmış pilavlık bulguru döktüm üzerlerine, şöyle birkaç defa karıştırdım tencerenin içerisinde
- 1 su bardağı haşlanmış(içerisinde haşlandığı su iyice içine çektirilmiş ve haşlandıktan sonra yıkanmamış) mercimeği de kattım yanına(teşekkürler unutkanlığımı hatırlatan adsız yorum yazarım)
- 3 su bardağı suyu da ekledim, su ısınıncaya kadar biraz hararetli ateşte pişti sonra yarıma aldım ocağı.İyice suyunu çekene kadar pişirdim pilavı.
Bir yandan da 1 demete yakın dereotunu ince ince doğradım(fotoğrafta iyice görünmüyor dereotları, İngiltere'de İsrail'den gelen bir kadar demetlerde satıldığından, o 1 demet içinde kaybolmuştur pilavın! Siz Türk usulu o koca bir demeti referans alın)
Pişmiş pilavın üzerine biraz kimyon(göz kararı ama yaklaşık 1 çorba kaşığı diyebiliriz sanırım!) ve doğranmış dereotlarını katıp beklettim. Hazır oldu bizim Dardar dede pilavı.
Amanın Ponpon hanım bir beğensin, bir beğensin... Köfte yemekten bıkmış çocuk. Proteinini böyle alsın bakalım. Aaaa bir de aman unutmayın, proteinli gıdaların yanında süt ve süt ürünleri yok! Yoksa demir emilimini gerçekleştiremez vücut! Haydi biz neyse, herşeyleri yiyoruz da, küçümenlere ayrı bir dikkat. Süt bile günde yarım litreden fazla içmemeli çocuk milleti.
Bu akşama nohut, domatesli makarna ve de çoban salata var. Bakalım onları da sevecek mi küçük hanım?
oo ellerine saglik :) gelince bana da yapar misin? :D
YanıtlaSilElbette yaparım. Yanına ne istersin? Ne kadar kalacaksın İstanbul'da?
YanıtlaSilYeşil mercimekli pilav mı bu ? Eğer öyleyse mercimeği yazmayı unutmuşsunuz:) Değilse o zaman da proteinli olmuyor.
YanıtlaSilKeşke adını yazsaydın adsız yorum yazarım. Çok güldüm kendi kendime :( Yerden göğe haklısın. Uyarı için çooook teşekkürler!
YanıtlaSilBen de bir vakit bulabilsem tam ayni seyi yazacaktim! Anlattigina ve fotografa bakilirsa mercimek var gibi ama tarifte yok diyecektim. Sen farkedip eklemissin bile :) Mercimekli bulgur pilavi babaannemin pilavlarindan biriydi :) Cok severim. Bu dereotu ve kimyonla bambaska bir yaklasim ona...
YanıtlaSilBen iki defa kontrol etmeme rağmen farkedememiştim Evren. İsimsiz yorum yazan arkadaşa teşekkürler! Pek güzel oluyor dereotu ve kimyonlar. Çocukluğumda pek sevmezdim dereotunu ama bu pilavda ses çıkartmazdım :) İngiltere'ye gittim, bütün otların hastası olup döndüm :)
YanıtlaSilsevgili Berceste,
YanıtlaSilevler konusunda haklısın.;))çok eskiler değil mi.bencede yeni yapılmış,dışı ingiliz tarzı bir ev olabilir.pilav harika görünüyor.sevgiler ve ellerine sağlık.
Eskiliklerinden çok sorunları Nihan :( İngilizlerin adetlerine bağlılıkları! Beni en çok sinirlendiren yenisinde de eskisinde de hep varolan bir adet sıcak, bir adet soğuk su musluğu! Karışmıyor sular inatla, muslukları bile ayrı! Birinde donarsın ellerin çatlar, diğerinde yanarsın ellerin çatlar, açılır yaralar. Ne o bulaşık yıkıyorsundur alt tarafı bir tane bardaktır yıkadığın! Ellerinde yaralarla dönersin salonda TV karşısına! Karışan musluk yapmışlar, onun içinde bile bölmüşler, su karışmadan geliyordu, farkettiğim an pes dediğim andı!
YanıtlaSilBanyoda sifon çeker gibi ipli bir düzenekle elektrikleri yakarsın, niye elektrik çarpmayacakmış! Yahu bütün dünya çarpılmıyor da, siz niye çarpılasınız?
İçinde yaşayanların pislikleri, onlardan eve miras kirler, sinen kokular...
Daha neler neler yazmakla bitmez. Evlerin eski olması bunların yanında aslında hoş bile. Bizdeki yık, yerine yenisini yap alışkanlığına karşı duruşlarını saygıyla karşılıyorum hatta!
Pilava iltifata teşekkürler, tavsiye edilir :) Sevgiler...
Ççoook acıkmış bir haldeyken ilk aklımdan geçen menü; domatesli bulgur pilavı-kuru soğan-ayran
YanıtlaSilPilav bol domatesli soğanlı olmalı, yeşil mercimek ise üzerine çekilen kaymak gibi...
Ah isterim yapmayı ama gel gör ki gonca yemez yeşil mercimeği:(
o yüzden yeşil mercimek evimize hiç girmez oldu.
Sanki bu damak tadı da genlerde taşınıyor, Can'da yemiyor yeşil mercimeği, belki bu pilav haliyle kandırabilirim. En yakın vakitte bir deneme girişimim olacak:)
Başarılı olursak sana minnet duyacağız:) Olamazsak da ben duyacağım mutlaka, tencereyi tek başıma yiyerekten:)
Dardar Dede pilavını ilk defa Kemal Sunal'ın Şen Dul Şaban filminde görümüştüm. İşten çıkarılınca ev hanımı olan Şaban, komşu hanımlarla Dardar Dede pilavı yer.. Komiktir. :))
YanıtlaSilSizinki de çok lezzetli görünüyor, ellerinize sağlık..
Şu anda Kemal Sunal in bu filmini izliyorum :) dar dar pilavi uzerine internet e bakma geregi duydum.
SilMercimek nasıl sevilmez yahu Pınar? Şu çocuk milleti de babayı kopyalamasa olmaz! Allah'tan bizim babanın yemekle sorunu yok :) Dilerim bu pilavla birlikte sever yeşil mercimeği Can böcüğü...
YanıtlaSilAaa filmlere bile konu olmuş demek ki Ayazma, o kadar meşhurmuş! Ama ben hakkında çok kaynak bulamadım ne yazık ki :( Seyretmek lazım şimdi o filmi :) Teşekkür ederim, yorumun ve güzel sözlerin için.
ne güzel bir pilav! evet bizim pilava çok benziyor biraz daha çeşnilisi sadece. teşekkür ederim paylaştığın için. sevgiler.
YanıtlaSilGörünce dayanamadım, yazdım, esas ben teşekkür ederim, ziyaretin için :) Sevgiler...
YanıtlaSildere otlarim bitti artik seneye, son domateslerimide gozum gibi cig yemek uzere sakliyorum. guzel pilavmis eline saglik
YanıtlaSilKurutulmuş dereotundan da denenebilir Beste. Ama en güzeli mis gibi taze olanı elbet! Bir de İngiltere'ye hep İsrail'den geliyordu. Her ne kadar tercih etmesek ve sevmesek de(hele senin mis gibi bahçe mahsullerin varken!) öğrenmek için soruyorum, oraya da ithal geliyor mu böyle mutfak bitkilerinden, meyve, sebzeden? Domatesler için kesinlikle haklısın! Benim yerime de koklaya koklaya, o mis gibi kokusunu içine çekerek ye. Teşekkürler ve inşallah bir gün seninle de yemek kısmet olur!
YanıtlaSilo kadar az ki kurutulmus derotum simdilik onlarada kiyamiyorum. Tabiki disardan ithal urunler var burada ama ben almiyorum. Pazarda bio ve yerel uretim sebzeleri aliyorum ne varsa ondan. Bacede hala maydanoz var rezene var dondurduklarim kuruttuklarim var onlar yetiyor. Bogurtlen, cilek, ahududu bahcede var, elma, armut burada uretiliyor ama diger meyvelerde mecburen ithale giriyoruz mandalina, limon gibi. mevsiminde olmayan urunleri turkiyedeyken de almiyordum uzuzn zaman oldu.burada daha da radikallestim vaktim var besinleri taniyorum niye kesemi ve sagligimi riske atayim diyerekten bio ciftlikler, pazarlar bio magazalar ve marketler 4 ayri yerden alisveris yapiyorum:))))
YanıtlaSilKesinlikle haklısın ve sonuna kadar katılıyorum. Şanslısın, kendin üretebiliyorsun. İngiltere'de sebze meyve çeşitliliği çok az olduğu için çoğu ithaldi. Ona rağmen yerel üreticiden alın diye yazıyordu gazeteler, Cambridge üniversitesinde verilen konferanslarda söz ediliyordu vs... O konferanslarda bir o kadar da GDO destekleniyordu o ayrı :((( Bilimsel araştırma yapanların benim yaptığım tü kaka deme adeti yok haliyle :((( Ben de şehir merkezinde market square denen yerden alıyordum balığımı, yerli olduğunu bildiğim sebzemi, maydanozumu :) Dereotu yoktu ama pek! Fransa o konuda daha şanslı diye düşünüyorum. O yüzden sormuştum.
YanıtlaSilRezene de boş bir arazi var evin yakınlarında, orada gördüm bol bol bu sene. Ama E-5'e yakın olduğu için ellemedim hiç. Sadece onu tanıyor olmanın mutluluğu yetti bana :) İyi ki Doğayı Keşfederken var :)
bizde mercimek sıcak suyla kaynatılır az bir suda suyunu cekecegine yakın,bulguru atılır.diger tarafta tereyag yakılır o kızarken az bir suda bulgur için konup mercimekle bereber pişirilip kızgın yag üetüne boca edilir .bu iç anadolu usulüdür
YanıtlaSilafiyet olsun
Teşekkürler Zeynep.
YanıtlaSilAaa orada da mı varmış? :)
YanıtlaSil