09 Mayıs 2012

5.Permablitz Bahçesi - Burgaz Ada

Pazar günü bizim Burgaz Ada'ya gideceğimizi duyanlar, aman dikkat sağnak yağış var, aman dikkat mitingler var, yollar kapalı, aman dikkat şu, aman bu dedi durdu... Bizi strese sokmaktan gayrı bir işe yaramadı!

İnsanlara anlatmaya çalıştık, biz denizden gideceğiz, bu şehrin en güzel ulaşım yolundan diye ama anlamadılar. Biz de ses etmedik bekledik. Azmimizden midir, tasarımcılarımızın ve ev sahibimizin temiz kalbinden midir bilmem, son dönemin en güzel hava şartlarıyla gözümüzü açtık.

Tüm engellere, ben daha uyuyacağım diye mızmızlanan ev ahalisine rağmen, kumanya, çocuk için yedek kıyafet, şu, bu attığım çantayı bir çırpıda hazırladım(hava koşullarından emin olmayınca hazırlayamamıştım!) Anne ben daha uyuyacağım diyen Uğur Böcüğünü gözleri kapalı haldeyken bir çırpıda giydirdim. Evin beyine haydi uyan baskısı yaptım. (o bir çırpıda olamadı işte!) Herşey hazır, bizimkiler kapıya çıkmış beklerken, ben havlu atmak üzereydim! Ama azimliydim de... Bizim ekip destek mi, köstek mi oldu o gün net söyleyemeyeceğim ama daha ilk yarının ilk saniyelerinde beni perişan etmişlerdi.. Hem beni yorgunluktan, hem de Denizotobüsü'nü kaçırmaya sebep olarak!

Neyse ki, bir sonrakini yakaladık. Ama onda da küçümen içerideki motor sesini duyunca su koyverdi. Kendileri nazlı nazenin bir hanım efendi olarak sese karşı tepkilidir her zaman, içeride öyle bir ses olduğunu farketmemiştim o güne dek! Ah bunu atlattık derken, vapura binmeyeceğim isyanıyla karşılaştık. Neyse onu da oyun arkadaşı bularak aştık! Bu gezi bizimki için bir ilk idi. O yüzden çok da şaşırmadım yaşadıklarımıza. Nihayetinde bir nişan ekibiyle birlikte adaya vardık.

Ev sahibimiz sağolsun bizi karşılamaya geldi. Yukarıda gördüğünüz güruhun eğlendiği yerin önünden geçerek, adanın sessiz sokaklarında ilerledik. Karşılaştığımız kedi ve köpeklere bol bol merhaba dedik. Anne bak ne sevimli şeeeey nidalarına eşlik ederek attık adımlarımızı...

Nihayetinde bahçemize vardık! Biz gittiğimizde ekip çoktan çalışmaya başlamıştı bile! Epeyce işi hale yola koymuşlardı. Baharat spiralinin inşaatı bitmişti. Sebze yataklarına örtü malçlama yapılmıştı. Hügelkültür'ün bu sefer kazılarak yapılmasına karar verilmiş, bunun için çukur kazılmıştı. Daha önce de Erenköy'deki 4. bahçemizde ilk Hügelkültür çalışması yapılmıştı. O azıcık Burgaz ada'dakinden farklıydı.

Tüm bunlar olup biterken, bir de boş, eski su deposu bulunmuş, ortadan ikiye kesilmiş halde. Onun da kompost kutusu olmasına karar verilmiş.

Çoğu şey yerli yerine oturmuşken, işlerin pek çoğu bitmişken, biz bahçeye anca vasıl olduk anlayacağınız. Üstelik yorgun ve sersemlemiş bir halde. Böyle durumlarda genelde çeneme vurur ve çok soru sorarım! Gene öyle oldu. Dediler sen bir gez bahçeyi, bak hale yola duruma, sonra sor sorularını...

Minik bir bahçe turunu henüz bitirmiş, Deniz ve Fatma'ya haydi video çekeceğiz baskısı yapıyordum ki, ev sahibimizin yemek zamanı sesi geldi kulağımıza. Herkesin imece usulü getirdikleri, ev sahibimizin hazırladıkları ile güzel bir sofra kuruldu. Çaylar hazırlandı ve şakalaşmalar, gülmeler eşliğinde güzel bir yemek yendi. Biz yemekteyken, mahallenin kedileri de bol bol ziyaretimize gelip bizlerle tanıştı. Onlara kıyamayanlar yemeklerini paylaştı... Sonra etrafı topladığımız gibi iş başına...

Bu bahçenin ayrıca bir önemi vardı bizim için. Uluslararası Permakültür Günü'ne denk gelmişti. Hepbirlikte toplanıp diğer ülkelerdeki arkadaşlarımıza da güzel bir mesaj yollamaya çalıştık.(Video kaydını aktarmayı başarabilirsem Berceste'ye de yerleştireceğim)

Sebze yataklarından birisinin ev sahibimizin balkonundan görünüşü. Hangi fidelerin ekileceği de belirlenmiş, fideler hazır asker şeklinde bekiyorlar.

Tasarımcımız çok güzel planlar hazırlamış. Neyin nerede bulunacağı gayet açık ve net şekilde belirli idi. Ekipleri de gayet iyi organize etmiş, kimin nerede çalışacağı, hangi işi yapacağı da anlatılmıştı. Daha önceki bahçelerden deneyimimiz bu işlerin tam yerli yerinde olmasının zamandan kazandırdığı yönünde olduğundan bu konu önemli idi. Zira ada ulaşımı vapur zamanları ile sınırlı olduğundan, bir uğrayıp, sonra yaparım deme şansı pek yoktu.

Gördüğünüz şey, yarı yapım aşaması tamamlanmış Hügelkültür! Bahçede bulunan bütün dallar, gövdeler içine atılmış. Etrafta yeşil atık kalmıyor böylelikle. Dallar, yeşillikler, odun parçaları Hügelkültüre, kalanlar sebze yataklarının üzerine malçlamaya, daha da kalırsa doooğru kompost kutusuna.

Çalışma bittiğinde temiz bir bahçe kalıyor. Hiçbirşey ziyan edilmiyor.

Yaşasın ev sahibemiz de ''Lüfer Koruma Timi'' üyesi çıkıyor. Balkon camında hemen çıkartmamızı görüyoruz.  Bütün FSD'lilerin kulakları çınlıyor! Çinekop, defne yaprağı yiyenlerin de vicdanı sızlasın diyorum içimden!

Tasarımcımız fidelerin bir kısmının başında neyin nereye ekileceğini ayarlıyor. Fideciklerin çoğunu kendi elleri ile evinde yetiştirmiş. Buraya kadar da taşımış. Onları seve koklaya yerlerine gönderiyor. Gövdesinde başka bitkilere yer açan ulu palmiye de onlara yukarıdan gülümseyerek bakıyor.

Örtü malçlama yapılan iki sebze yatağı, üzerlerine ilave edilecek malzemeleri ve kucak açacakları fideleri bekliyor. Arkada kompost kutusu adayımız var.

Baharat - şifalı bitkiler spirali. Elleriyle bir mimar inşaa etti onu... Toprağında da yok yok. Bu sefer denize çok yakınız. Böylece mineralleri açısından yosun bile kullanabiliyoruz. Yosunlar toplandıktan sonra güzelce ve defalarca yıkanıyor. Daha sonra sebze yataklarında, hügelkültürde ve baharat - şifalı bitkiler spiralinde kullanılmak üzere pay ediliyor. Yosun, gübre ve toprak örtülüyor hepsinin üzerine...

Sebze yataklarının birinde minik fideciklerimiz toprakla buluşuyor. Dilerim mutlu mutlu yaşayıp büyürler..


Ulu enginar, ev sahibi olarak olan biteni bir güzel izliyor köşesinden...

Bizim böcüğün mızıkçılık yapması sebebiyle(kalabalıktan ürkmüşmüş sonraki ifadesine göre) ben istemeye istemeye bahçeden ayrılmak zorunda kaldım. Aklım da orada kalıyor ama...

Deniz, tüm aşamaları gayet güzel fotoğraflamış. Esas onlara bakın derim. Her bir aşama da gayet güzel açıklanmış. Altlarındaki notlara bakmanız özellikle tavsiye olunur.

Permakültür konusunda İstanbul'da kurslar bütün hızıyla başlayor. Katılmak isteyenlere duyurulur.

İlk 26 Mayıs'ta Yeşil Ev'de Mustafa Bakır tarafından verilecek olan Permakültür'e giriş kursu var. Detaylar burada.

Daha sonra 8 Haziran - 16 Haziran tarihleri arasında Emet Değirmenci eğitmenliğinde Permakültür Tasarım Sertifikası kursu. Detayları burada.

Bir aksilik olmazsa benim de katılacağım 30 Haziran - 12 Temmuz tarihleri arasında Ramiz Kent ve Mustafa Bakır tarafından verilecek olan Permakültür Tasarım Sertifikası Kursu. Detayları burada.

Sonrasında 14 Temmuz'da Akdeniz Bölgesel Permakültür Konferansı. Detaylar burada.

İstanbul dışında Marmariç Permakültür Köyünde 17 - 21 Temmuz tarihleri arasında Akdeniz Permakültür Buluşması yapılacak. Onun detayları da burada.

Yollarımızın bir gün bir yeşil alanda kesişmesi dileği ile...


8 yorum:

Benden Bizden dedi ki...

Harika bir çalışma olmuş, ellerinize sağlık. Şifalı ot spiralini çok sevdim. Deniz'in notlarını facebook üzerinden olmayan bir şekilde görmemiz münkün mü? İşyerinde facebook uzantılı hiçbir şeye erişemiyorum malesef.
Bir de bizim bahçemizde toprak yok, beton var ama büyük saksılar alsak buna benzer bir çalışma yapmamız olası olur mu?

Journey to Orient dedi ki...

Cok Güzel olmus. Ellerinize Saglik. Tek kelimeyle Harika.

Asortik Krep dedi ki...

Paylaşım için teşekkürler :))

tijen miriam dedi ki...

ellerinize saglik cok guzel is cikarmissiniz:)konferanslari duyunca cok sevindim ,insallah turkiyedede cok katilimci olur:)

hindiba dedi ki...

Istanbul gibi ulasimi bile organizasyonel bir dert olan bir sehirde su isi yapmaya calisiyorsunuz ya, hepinizin önünde saygiyla egiliyorum. Ellerinize bin saglik!

Oglak Kizlari dedi ki...

Dilek,

Paylaşım için çok teşekkür ederim.
Not aldım, tarih uygun olursa giriş kursu bana uygun gözüküyor.
Sayende.
Sağol.
Minnettar anne Çiğdem

Adsız dedi ki...

Merhabalar,
Bu uygulamalara gönüllü olarak katılmak isteyebiliyor muyuz?

Berceste dedi ki...

Teşekkürler BB. Şifalı ot spiralini ben de çok sevdim :) Dediğim gibi inşa edenlerden birisi mimardı :) Deniz'in notları ne yazık ki, şimdilik Facebook üzerinde var, başka bir yerde yok. Blog için bir hazırlık yapmıştık, ancak vakit olup da açamadık :( Sizin bahçede de saksı ile bu çalışmaları yapmanız mümkün ya da betonu saksı gibi döküp, içini doldurabilirsiniz. Görmek lazım! Bizim bir sonraki bahçemiz balkon/teras bahçesi olacak mesela.

Teşekkürler Journey to Orient.

Yorum için ben teşekkür ederim Asortik Krep'im. Özledim seni :)

Teşekkürler Tijen. Gel eğitime :) Sahi sen ne zamanlar geliyorsun Türkiye'ye?

Evrenciğim, pirim sensin :) Şimdi senin sevdiğin kitaba başlayacağım kısmetse :)

Haydi hayırlısı Çiğdem!

Merhaba isimsiz(keşke isminizle hitap edebilseydim), evet gönüllü olarak katılmanız mümkün. Bütün arkadaşlarımız(ben dahil) bu şekilde katıldılar aramıza. Deniz, permakültür tasarım kursunun ardından, ben bu işi şehirde yapmak istiyorum, Permablitz diye birşey var, kimler katılmak ister diye sordu. Bizler ilk toplantıya katıldık ve bugüne geldik. Yahoogroups'daki Permablitz_Istanbul grubuna katılmalısınız. Tüm duyurular oradan yapılmakta. Facebook üzerinde de grubumuz var.