03 Temmuz 2009

BPA ve Tehlikeye Giren Hayatlar



Annenin çizdirdiği an derler ya hani, ara ara o haller içerisindeyim. Etrafta kol gezen binbir türlü hastalık olunca, babamı kanserden kaybedip yaşanan acı şeyleri bilince, bir de üzerine Ponpon hanım aramıza katılıp, daha loğusa sayıldığım bir dönemde bel fıtığı ameliyatı eklenince duyduğum, okuduğum ne varsa etkiliyor beni. Etkilemesin mi? Söz konusu hayatı daha birkaç aydır tanımaya çalışan, masum, hiçbirşeyden haberi olmayan mini mini bir bebek. Önüne ne konursa yemek, içmek zorunda. Eline ne verilirse oynamak, eğlenmek zorunda. Kişisel tercihleri yok mu? Elbette var. İlk tercihini anne sütüne hayır demekle yaptı ne yazık ki. Oysa annesi onun anne sütü ile büyümesinden, su bile içmeyip yerine anne sütü içmesinden yana hayaller kurmuştu hep. Alınacaklar araştırmasında, listesinde hiçbir zaman biberon olmamıştı. O kadar kat-i idi karar ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Hastanede itiraz etse de hemşire ablalarının zoru ile bağıra çağıra içilmeye çalışılan süte yapıldı ilk boykot! Aman kaşıkla mama deneyin dedi süt hemşiremiz. Yer, gök mama, anne, baba, anneanne, kuzen teyze perişan oldu. 3 kabus gibi gün geçti. Ne yaptıysak, ne ettiysek olmadı, küçük hanım emmedi. Süt sağıldı, bizimki cokur cokur sütü içti. Mamaya da hiç itiraz yoktu. Üstelik epey de oburdu. Eh bunlar için de elbet biberon lazımdı!

O güne kadar bu konuyu araştırmayan annenin dövünme zamanıydı. Hemen araştırmaya başlandı. Baba ne olur, ne olmaz diye en azından yaş ve döneme göre bakmıştı. Annenin kimya mühendisi sıfatı öne çıktı. Cam olmalı illa dedi. Hidroflorik asid dışında hiçbir kimyasaldan etkilenmezdi ya cam, ama araştırınca öğrendi ki, anne sütündeki proteinler camın cidarına yapışıp bebeğe gidemezdi. Süslü püslü, en iyi markalarla sunulanlarda bile tespit edilmiş bir de BPA diye bir kimyasalın varlığını öğrendi anne!
Kanada ve Amerikan sağlık bakanlığı halkı bu konuda uyardı diye boy boy haberler çıktı tam da bu sırada televizyonlarda. Türkiye sağlık bakanlığı ne yapmıştı? İthalat izinlerinin çıktığı onay mercii bu konuda ne demişti? Buna dair haber falan yoktu.
Neydi bu BPA yani Bisphenol A(Bisfenol A) ve neydi sorun olan? Cama benzer şeffaflıktaki polimer biberonların -polikarbonat biberonların- içeriğinde buluyordu BPA ve son araştırmalara göre, hormonal dengeyi bozarak canlıların vücüduna zarar veriyordu. Bütün detayları Evin Kedisi yazmış. Konuyla ilgili birkaç yazısı var hatta. O yüzden ben uzun uzun anlatmayacağım. Sizden Evin Kedisi'ni ziyaret ederek onun yazdıklarını okumanızı ve düşünmenizi rica edeceğim.
Diğer yandan dikkatinizi çekmek istediğim çok önemli bir nokta var. Bazı üretici firmalar, BPA içermeyen ürünlerini kendi ülkelerinin pazarından kaldırarak Türkiye'ye ve Evin Kedisi'nin tespitine göre Birleşik Arap Emirlikleri'ne yönlendirmekteler. İsteseniz de BPA içermeyen ürün bulamıyorsunuz bu dünya devi firmaların ürünlerinde. Medela gibi duyarlı ve tüm dünyada BPA içermeyen ürünleri ayırım yapmaksızın satan firmalar da var! Ama sorun bunu yapmayanlarda ve bizi salak yerine koyanlarda ne yazık ki. Hele bu Avent - Philips gibi bir dünya devi olunca ister istemez kızıyorsunuz, üzülüyorsunuz.
Gerek bilim insanlarımız, gerek gelişen teknolojimizle bence örnek alınması gereken bir ülke olmamız gerekirken, neden 3. dünya ülkesi sınıfına sokuluyoruz ve neden çocuklarımız, masum bebeklerimiz bu ürünlere mahkum kalıyorlar? Bunu bir düşünüp, neler yapmamız gerektiğine karar vermeliyiz kanımca. Destek verir misiniz? Önerilerde bulunur musunuz?
Not 1: Pazar günü baktığım bebek mağazasındaki Avent biberonların hiçbirinde ''BPA'sız'', ''BPA içermemektedir'' ya da İngilizce BPA Free yazısını göremedim!
Not 2: Burada yeralan linkte zaten Avent, Türkiye'deki ürünlerinde BPA'sız seriyi piyasaya sürmediğini söylemekte, gerekçe olarak çeşitli standartlara gönderme yapmakta ve ürünlerinde bulunan BPA'nın sağlığa zarar vermeyecek miktarda olduğunu iddia etmektedir. Ama gene de bu ürünleri temin etmek istemeyenlere serbest seçim hakkı tanımayarak, o ürünü almaya mahkum etmektedir!
Not 3: Türkiye Philips Avent danışma hattı ile görüştüm, BPA içermeyen ürünlerin Eylül ayında Türkiye pazarına sunulacağını söylediler. Bu durumda bugüne dek bize seçim hakkı tanımayıp, BPA içeren ürünleri Türkiye pazarında satmaya çalıştıkları için kınama mesajı gönderdim. Sizler de konuşmak, bilgi almak ve kınama mesajı göndermek isterseniz telefon numaraları 0800 261 33 02 ve e-posta adresi tuketici.danisma@philips.com
Not 4: Mesajıma karşılık Türk Phlips'den cevap geldi. Özetle, biz müşteri sağlığına dikkat ederiz, BPA belirli koşullarda zararlı değildir ve adresinizi söyleyin, BPA içermeyenlerinden gönderelim diyorlar.
Ancak ben mesajımda, BPA içermeyen ürünlerin neden Türkiye pazarına hala sokulmadığını, neden tek bir ürün almaya mahkum bırakıldığımızı, ayrımcılık yapıldığını sormuş, buna sebep olan Philips Türk yetkililerini kınamış, bir daha asla bebeğim için Philips Avent ürünlerini kullanmayacağımı, bununla kalmayıp Philips ürünlerini de almayacağımı yazmıştım. Gelen e-posta sorumun cevabı olmayıp, alın bu BPA içermeyen biberonları da başımızı ağrıtmayın ana fikrinin kibarlaştırılmış hali kanımca! Sonuçta tüm isteyen annelerin BPA'lı ürünleri BPA'sızlarla değiştirmesini kabul eden bir açıklama olmadığı gibi, Türkiye sınırları içerisinde BPA'sız Avent ürünü almak isteyen anneler Eylül ayını beklemek zorunda ve öncesinde doğan büyüyen çocuklar da umurlarında değil!!!
Avent'e e-posta göndermek isteyenler için yazdığım mesaj aşağıdaki şekildedir:

Sayın Yetkili,
Bir anne olarak, daha bebeğim doğmadan onun için sağlıklı ve güvenilir ürünlerin arayışına girmiş; Philips Avent ürünlerini çantasından, termosuna, sterilizasyon makinesinden, biberonlarına kadar güvenerek seçmiştim.
Ne yazık ki, Philips Avent hakkındaki son öğrendiklerim, bu güvencenin Türk annelerine, Türk bebeklerine verilmediğini gösterdi. Philips gibi dünya devi bir firmanin insan sağlığına zararlı olduğu tartışılan, pek çok ülkede kullanımı yasaklanan BPA içeren ürünleri, Türkiye pazarına sunması ve bunun dışında başka alternatif bir seçenek bırakmamasını, "Türk çocuklarının sağlığı" ile oynamasını, anne babaları tek ürüne mahkum bırakmasını bir anne olarak anlamak mümkün değil.
Hele BPA'sız ürünleri dünya pazarına sunmuş iken, adeta eldeki kusurlu malını bitirmeye çalışan paragöz tüccar misali Türk insanına bunu ancak Eylül ayında vermeyi vaat eden bir zihniyeti anlamak hiç mümkün değil.
Philips gibi bir firmadan beklenen Eylül ayında BPA'sız ürünler piyasaya sunulacaktır cevabı yerine tüm dünya ile aynı anda Türk pazarına BPA içermeyen ürünlerin alınması ve BPA'lı ürünlerin değiştirilmesidir.
Tüm dünya ülkelerinden ülkemi ayırt ettiğiniz için, bebeğimi bu ürünleri kullanmaya mahkum ettiğiniz için, Türk Philips Avent yöneticileri de bu duruma izin verdiği için sizleri kınıyor, Türk insanına karşı daha sorumlu ve dürüst olmaya davet ediyorum.
Sorumlu bir anne ve bu toplumun bir bireyi olarak, bir daha Philips Avent hatta tüm Philips ürünlerini kullanmayacağım ve bu durumu da web sitem dahil her ortamda, herkese bildireceğim.
Saygılarımla...

Güncelleme: Bunun ismi zaferdir dedi Evin Kedisi ve şu bağlantıyı verdi. En çarpıcı cümleler ise şöyle:

Avrupa Parlamentosu, Bisfenol A maddesinin yasaklanması için Haziran ayında çağrıda bulunmuştu.

Buna göre Avrupa Birliği üyesi ülkelerde Bisfenol A içeren biberon üretimi, gelecek yılın Mart ayından itibaren durdurulacak, satışı ve ihracatına da gelecek Haziran ayından itibaren tamamen son verilecek.

Türkiye'de Sağlık Bakanlığı, Temmuz ayında yaptığı açıklamada Bisfenol A maddesine ilişkin bilimsel verilerin, vatandaşların endişe etmelerini gerektirecek bir durum olmadığını gösterdiğini bildirmişti.

Bakanlık, Avrupa Birliği standartlarına uyulduğunu ve Bisfenol A ve benzeri maddelerle ilgili konuların 2005 yılında kurulan 'Ulusal Kanser Danışma Kurulu' tarafından Avrupa Gıda Güvenliği Ajansı ve Amerikan FDA gibi uluslararası örgütlerle işbirliği içinde yakından takip edildiğini' vurgulamıştı.