16 Mayıs 2008

Çocuk İstismarı


Sevgi söz sende demişti ''Çocuk İstismarı'' na dikkat çekmek için. Ancak yazmaya fırsat bulabildim.

70'li yaşlarında hiç çocuk sahibi olmayan bir tanıdığımız, anneler günü için aradığımızda her kadın bir annedir demişti. Annelik iç güdüsü her kadının içinde var. Belki de bu nedenle bu konu hepimizin içinde daha derin yaralar açıyor.

Lisede psikoloji dersinde fareler üzerinde yapılan bir deney hep anlatılırdı. Deney ortamında elektrikli telle fareler bazı nesnelerden ayrılır. Birincisinde su, ikincisinde yemek, üçüncüsünde eşi, dördüncüsünde de çocuğu vardır. Elektrikli telde de öldürmeyecek ama canını yakacak kadar elektrik. İlk teli aşıp geçen fare anne faredir. İkinci susayan fare, üçüncü aç kalan fare, dördüncü de eşinden ayrılan fare. Buradan da iç güdülerin şiddeti ölçülmüş olur.

Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar sözü de boşuna değildir.

Tüm bunların ardından, çocuklarını bilerek ve isteyerek istismar eden annelere, şaşırıp kalıyorum ne yazık ki, çok üzülerek...

İngiltere'ye yerleşmeden önce sosyal denetçi olarak bir İngiliz firmasında çalışıyordum. Bu sırada özellikle bir ilimize gittiğim denetimlerde gördüm ki, çocuklar köylerinden yakınları tarafından toplanıyor, minibüsle fabrikalara taşınıyor, orada özellikle paketleme bölümünde çalıştırılıyorlar. Hem de sabahlara kadar! Küçücük gözleri dayanamıyor, sabaha karşı kapanmaya başlıyor. Başlarındakiler bağrış, çığrış onları uyandırıp çalıştırıyor.

Üretim müdürü olarak çalıştığım bir fabrikada, başka bir bölümden biri etrafımda eleman ihtiyacınız var mı diye dolaşıp duruyor... Sonradan öğreniyorum. Dayı, yeğenlerini köyünden şehre getiriyor, çalıştırıyor, bir göz odada yatırıyor, sonra sizi yatırdım, yedirdim, içirdim deyip maaşlarını ellerinden alıyor!

Bu örnekler gene nispeten daha insaflı olanları. Çalıştıkları ortam daha medeni, çalışma amaçları da okul ya da çeyiz masraflarına destek. Ama bir de küçücük bedenlerine işkence yapılanları var, pazarda satılanları var. Güzelim gözlerinin bebekleri umutla pırıldarken, feri söndürülenleri var! Küçücükken yük olarak görülüp evlendirilenleri, sakat olduğu için bir odada hayatlarının sonuna kadar mahkum edilenleri var.

Dilerim ki, minik yürekleri koruyan pek çok insan olsun, onları sevelim, böyle durumlarla karşılaştığımızda Uluslararası Çalışma Örgütü(ILO) olmak üzere yetkili mercilere haber verelim.Yarınların büyüklerinin sevgi ile kucaklandığı, bu şartlarda çalışmaya, zulme mecbur kalmadığı, büyüdüklerinde ülkelerine, dünyaya faydalı bireyler oldukları bir dünyada yaşayalım...

4 yorum:

Adsız dedi ki...

dileklerine katiliyorum bir; seni okumayi özlemisim iki; ben de en cok annemi seviyorum üc :)

Ferhanca dedi ki...

Ben de her kadın annedir diye düşünürüm yıllardır.evlensin, evlenmesin cocuğu olsun olmasın anneler gününü kutlrım.Çocuksuz evli arkadaşlarımada ''her zaman annesiniz siz'' diye hitap edrim.
Çocuk konusu açılınca içim acıyor son bir yıldır çocuk eziyetleri dilim varmıyor tecavüz demeye artık insanları fazlasıyla üzdü.Bakınca çalışan çocuklara evet kıyamıyorum ama şu fena olaydan daha iyidir.
allah çocuklarımzı kötü insanlarda korusun, tüm çocukları onlar masum melekler.

Berceste dedi ki...

Esas sen yoktun ortalıklarla Rahşancığım. Ben de seni okumayı özlemiştim. Yeni evinde güle güle otur.

Son bir yıldır değil ki Ferhancığım, çok öncelerden beri var. Küçücük yaşta evlendirilenler, mal gibi satılanlar, eziyet edercesine çalıştırılanlar. Ben herkesin içini kaldırmamak için yüzeysel olarak geçtim. Yoksa içimizde derin yaralar açacak kadar büyük bir sorun. Biz bu kadar üzülürken büyüyünce o çocukların halini düşünemiyorum :(
Herkesi, her durumda kötülerden korusun Allah.

NuR dedi ki...

Sevgili Berceste,
Çok acı bir konu, ama maalesef çokça yaşanıyor. Ruhu tekamüle uğramamış kişiler tarafından gerçekleştirildiğini düşünüyorum. Allah böylelerinden cem-i cümlemizi korusun.
Sevgiyle kal