09 Nisan 2008

Suffolk Puff - Yo Yo Patchwork

Tam olarak adını ve tarihçesini ben de bilmiyorum. İnternet üzerinden epey araştırdım ama sonuca ulaşamadım. Kırkyama kursuna gitmeye başladıktan sonra, yabancı el işi günlüklerinde gezinirken karşılaştım kendisi ile. Amerikalılar Yo Yo Patchwork diyorlar. Sevgili kurs öğretmenim Anne'e sorduğumda, ''İngilizler Suffolk Puff derler ona'' diye cevap verdi ve bir daha da asla Yo Yo adını kullanmadı, kullandırtmamaya gayret etti.


Yapılışı ile ilgili bütün detayları ''Whipup.net'' 'ten öğrenebilirsiniz. Anne, oluşmasını istediğimiz Suffolk puff'ların iki katı çapında daire şeklinde bir kalıp kesmemiz gerektiğini söyledi. Ben, onun bize hazırladığı kalıpları kullandım. Daha önce de söylediğim gibi, öğrendiğim her yeni kırkyama türüne, ülkeme özgü, kendimden birşeyler katmayı adet edindiğimden, genelde düğme dikilen boşluklara elimde bulunan nazar boncuklarından yerleştirdim ve oldukça ilgi çekti.

Çiçek şekli vererek kumaş üzerine aplike yaptım bu parçacıkları. Daha sonra çiçeği belirginleştirmek için kenarlarına üç sıra iğne ardı nakış işledim. Bu da gözüme çok düz görününce, cıvıl cıvıl bir çiçek olsun diye, mekik oyasının benzerini, mekik kullanmadan, sadece iğne iplik ile ilik yapar gibi işledim. Nakış ipi kalın olduğu için çok zor olmadı. Ama kenarlara yapacak kadar da cesaret vermedi bana. O yüzden hazır pamuklu bir danteli kenar süslemesi olarak tercih ettim.

Böylece anneme hediye edeceğim yastık kılıfı ortaya çıkmış oldu. İlk yastık kılıfında olduğu gibi hiç makina değmedi çalışmama. Tümüyle elde dikildi. Renklerin seçimi Türkiye'den, Cambridge'e kadar kumaşları taşımaya üşenmeyen sevgili arkadaşım Pınar'ın. Ona ne kadar teşekkür etsem azdır.
Eğer Suffolk Puff'ları sevdiyseniz, onlardan bir ejderha yapabilir, çanta dikebilir ya da bir örtü tasarlayabilirsiniz.
Annem yastık kılıfını beğendi ama zamanında o kadar çok el işi yapmış ki, yazık gözlerine dedi! Belki ileride bu günleri çok arayacağım ama şimdilik böyle el işleri ile zamanımı değerlendirmek çok hoşuma gidiyor. Hatta bir dakika boş kalsam, kendimi suçlu hisseder oldum. İstanbul'a doğru Stanstead'den yola çıktığımda, keşke uçakta da iğne kullanmama izin veriyor olsalar da boş durmasam diye geçti içimden.

Eskiden, koca tırların içine yüklediğimiz her bir koliyi, çocuğum gibi uğurlar, onların üretimine katkıda bulunurken mutlu olurdum. Şimdi kendi ellerimden çıkan bu ufak tefek işlerde mutluluk buldum.

İstanbul'da günlerim nasıl geçiyor derseniz, geldiğim ilk hafta Sencer Paşa'ya ''Hoşgeldin'' toplantısına yetiştim ve sevgili Yasemin'e konuk oldum. Sarı şekerlerin en tatlısı Ayşem, can dost olduğu için Can'ın annesi olan Pınar, dünyanın en tatlı Nane Limon'u Münevver hanım, doğum günü çocuğu Güliz, sevgili Esra, sevgili Fadime, sevgili Müge ve Müge, sevgili Neslihan, sevgili Selen, sevgili Suzan ile çok güzel zaman geçirdik. Bol bol bebek sevdik, yolda olan bebeklerin en kısa sürede, dertsiz tasasız, annelerini üzmeden aramıza katılmalarını diledik. En önemlisi de bizi biraraya getiren Sencer Paşa'ya sağlıklı, mutlu, analı babalı, uzun bir ömür diledik. Her birinize hazırladığınız güzel yiyecekler, dostluğunuz, sevginiz için çok ama çok teşekkürler...
İkinci haftam kırkyama ve el işleri için malzeme -benim sözlüğüme göre ganimet- bulmakla geçti. İngiltere'deki fiyatları ile kıyaslanınca neden ganimet dediğim anlaşılır.

Gene aynı hafta içinde değerli büyüğüm Punto amca ne yaptı etti, sevgili B5 ile bizi biraraya getirdi. Her zaman büyük sözü dinlemenin önemini bir kez daha hatırlatmış oldu. O olmasaydı, az kalsın sanal not defterlerimizin kurbanı olacaktık. Punto amcaya, çok değerli eşine, bizlere yaptıkları güzel jest, zarif zevkleri için, B5'e dostluğu, minik Beşiktaş turu ve Beyoğlu'nda midye tava keyfi için sonsuz teşekkürler.

Yavaş yavaş ve istemeye istemeye dönüş için geri sayıma başladık. Gelme uçuş günü gelme...

14 yorum:

Zeynep dedi ki...

Berceste'ciğim ellerine sağlık, ne güzel olmuş böyle, annen de çok beğenecektir. Makinasız dikince benim pek sağlam olmuyor, seni tebrik ediyorum.

♥ Suzi ♥ dedi ki...

Bende bir ara Kuzguncukta patchwork kursuna gitmiştim.İlk sene elde başladım,daha sonra makineye geçmiştim.Ama el herzaman bana daha zevkli gelmiştir.Uzun zamandır hiç birşey yapamıyorum,arada bende biriktirdiğim ganimetlere bakıp hevesleniyorum ama...Ufaklık büyüsün,sonra inşallah...
Seni tanıdığım için bende çok mutluyum,sevgiler...

Pınarın Kulubesi dedi ki...

Berceste bu yastık şahane. Beni hayretler içerisinde bıraktın hakikaten. İnsan inanamıyor bir kimya mühendisinin bunları yapabileceğine. Oysa inanamayacak ne var değil mi? Okuma yazma bilmeyen hanımlar bile yapabildiğine göre üniversite mezunu bir insan neden yapamasın. Nazar boncuklarını ne güzel düşünüp kullanmısın. Orda da gösterdin farkını.
Ne iyi ettin geldin buluşmaya. Can dost görmüş can dostunu bu sayede... Buluşmamızın ikincisi de olsun inşallah uçuş günü gelmeden.

Ferhanca dedi ki...

Marketlerde magazin dergilerinin arlarinda patchwork dergileri var daha nakis dergisine rastlamadim.Sanemin onerisiyle craft magzalarina gidicez henuz vakit olmadi hafta sonrai ciktigimiz icin firsat anca olucak.
Hediyen cok guzel olmus bak anneciginde sana kiyamiyor.
Bulusmalarin da harika gectigini gulumseyerek okudum, o kadar yoldan geldin olmaliydi boyle guzel suprizler..
sevgiler

B5 dedi ki...

Seninle Istanbul'da gezmek benim icin zevkti. Kumas bakamadik ama bana igne tutturttun ya, o bile yeter. Bir sey ogrendim yine sayende :)
Vaktini iyi gecir, bol bol eglen.
Tekrar gorusmek dilegiyle,

Cocukla Cocuk dedi ki...

ellerine sağlık çok güzel olmuş. Bu tekniği öğrendiğimiz iyi oldu.

GANNE dedi ki...

Sevgili Berceste, bende bu tarz bir yatak örtüsü var. Çok severek kullanıyorum. Annem nerden almış veya nereye yaptırmış bilmiyorum. Senin yastıkları görünce aaa dedim benimkilerden. :) Çok çıtı pıtı güzel bir işleme. Ellerine sağlık. :)

NuR dedi ki...

İstanbul'a hoş geldin, özleyenlerin ve özlediklerinle dolu dolu güzel anlar yaşa, saatler uzasın, günler bitmesin. Hasretlik zor herçekten, Allah gurbette olanlara yardım etsin.
Bu bıcırık iş benimde 3 yıldır izlemede olduğum bir teknik. Çabuk ortaya çıkması, neşeli tarzı bence yo-yo adı ile müsemma:))) Yastık çok şık olmuş, kenar detay fikri harika, eline sağlık.Anneciğin güle güle kullansın.
Sevgiyle kal

Suleyman Ve Ben dedi ki...

Merhaba "lucky" Berceste,

Wow...Istanbul'da sen !

Cok sansli...

Istanbul bahar mevsimde cok harika mi?

Sanirim ben Istanbul Nisan'da gittim daha once cok yillar - ama 4 gunluk.

Bizim icin: Bir simit ye lutfen - tamam?

(bir de kebap, ayran, doner, baklava,....) ...

Of of - Istanbul cok ozledim.

En mutlu bahar gunler. Enjoy your days in Istanbul.

Gorusuruz,

Suleyman.

Unknown dedi ki...

Selam Berceste, ah keske ben de Istanbul'da olsaydim dedim simdi. Bu ceit bir is gormemistim daha once. Cok guzelmis pofuduk pofuduk. Berceste "cocuk istismari" konusunda ben de seni mimledim, haberin olsun. Iyi Istanbullar.......

Lapis lazuli dedi ki...

Cok, cok guzel olmus. Boncuklar da ne kadar yakismis. Ne iyi dusunmussun...

Berceste dedi ki...

Grip nedeniyle yorumları geç cevapladığım için herkesten özür diliyorum.

Teşekkürler Zeynep. Sağlam dikmek için iplik çok önemli. Bir de patchwork için tam köşeden başlanmıyor, biraz içeriden başlanıyor dikmeye. Dolayısı ile aynı yerden iki defa geçmiş oluyorsun, sağlam oluyor. Ama makina dikişi ile kıyaslanınca ne olur bilemem.

Bence arada eline alıp yapmalısın Suzi. Ufaklık epey büyümüş. Ona ayırdığın zamandan çalma ama televizyon seyrederken gayet güzel ele alınabiliyor. Sevgiler...

Teşekkürler Pınar. Sorunun cevabı senin yorumunun içinde, bizzat senin cümlelerinde de gizli ama el işlerini sevmek bu işin sırrı sanırım. Ben de en kısa sürede sizleri yeniden görmeyi dilerim.

Sen neler keşfettin onu merak ettim Ferhan :) Sevgiler...

Aynı dilekler şu anda her nerede isen, senin için de geçerli B5'ciğim :) Sevgiler...

Teşekkürler Çocukla Çocuk...

Sen de yatak örtünü güle güle kullan Ganne. Kursa gelen bir hanım, Afrika'da yaşadığı yıllarda böyle bir yatak örtüsü yapmış. Kursa getirerek bize de gösterdi. Ama onun yaptığının alt kısmı boştu. Sadece birbirine eklenen yuvarlak büzgülü parçalardan oluşmuştu. Güzel sözlerin için teşekkür ederim.

Hoşbulduk Şennur. Tüm iyi dileklerin için teşekkür ederim. Sevgiler...

Nerelerdesiniz Süleyman? Uzun süredir Berceste'ye gelmiyordunuz. Hem bahar harika, hem de hava! Önce laleleri gördük, şimdi de erguvan zamanı. Baharda İstanbul gerçekten bambaşka. Mutlaka baharda İstanbul'a gelmelisiniz. Seneye inşallah! Liste uzamış ama neredeyse havaalanından iner inmez simit simit diyerek eve koştum :) Eşi benzeri yok simidin! Hele yanında beyaz peynir ve çay varsa! Bana arkadaşlarımın böyle bir fotoğrafı yollamaları yasak biliyor musun? Eğer o sırada İngiltere'de isem kriz yaşanıyor çünkü :) Teşekkür eder, yeniden bekleriz...

Sizin oraları da güzeldir ama bu sıralar Sevgi. Hep ben topu sana atacak değildim değil mi? :) İlk fırsatta yazacağım. Sevgiler...

Çok teşekkürler Lapis Lazuli. Sevgiler...

elfeyp dedi ki...

Merhaba,
Ellerinize sağlık. Harika olmuş. Özellikle sadece elde yapılmış olması süper. Anneler hakedio en güzelini..
Sevgiler..

Berceste dedi ki...

Çok teşekkürler Elfeyp. Sana ve bebişe sevgiler...